Dr. Müberra DURAN


" Bir Karaciğer Rahatsızlığı : Hepatit "

Ciddi bir halk sağlığı problemi olarak dünyada önemini korumakta olan hepatite dikkat çekmek amacıyla 28 Temmuz “Dünya Hepatit Günü” olarak belirlenmiştir.


         Hepatit, en basit anlamıyla karaciğerin iltihabıdır ve pek çok nedene bağlı olarak oluşabilir. Bu nedenlerin başında enfeksiyonlar gelmektedir. Virüslere bağlı hepatitlere sebep olan farklı hepatit virüs tipleri (A, B, C, D ve E) bulunmaktadır. Bunlardan hepatit B, C ve D kronik (süreğen) karaciğer hastalıklarına yol açmaktadır. Dünyada yılda 1,4 milyon insanın bu virüs tiplerine bağlı hastalıklardan öldüğü tahmin edilmektedir.

 

         “ Hepatit A “ hastalık etkeni taşıyan su ve besinlerle salgınlara yol açabilen, kötü hijyenik koşullardan dolayı kolaylıkla bulaşabilen bir hastalıktır. Dışkı ile temas bulaşta en önemli etkendir. Dışkı ile temas etmiş besinler ve su ya da tuvaletten sonra ellerin yıkanmaması en yaygın nedenlerdir. Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A enfeksiyonu, ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir. Ülkemizde hijyen kurallarına ve temizlik koşullarına uyum, temiz su kaynaklarına ulaşımın artışı ve sosyoekonomik koşullarla ilgili diğer göstergelerin iyileşmesi ve 2012 yılı sonu itibariyle başlayan hepatit A aşı uygulamaları sonucunda hastalık görülme sıklığı da 2015 yılında yüz binde 0,9 ’a düşmüştür.

         Halen Ülkemizde bebeklere 18. ve 24. ayda, risk grubundaki kişilere de en az 6 ay ara ile 2 doz halinde sağlık kuruluşlarımızda ücretsiz olarak hepatit A aşısı yapılmaktadır.

         “ Hepatit B “ ve “ Hepatit C ” virüsleri uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrıca bir öneme sahiptir. Dünyada yaklaşık 2 milyar (her 3 kişiden biri) kişinin Hepatit B Virus ile 185 milyondan fazla kişinin ise Hepatit C Virus ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir.

 

         Hepatit B ve Hepatit C nasıl bulaşır?

         - Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin nakilleriyle,

         - Sterilize edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi ya da diş müdahaleleriyle,

         - Kullanılmış enjektör kullanımıyla,

         - Ortak tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların kulanımıyla,

         - Sterilize edilmemiş araçlarla dövme, akupunktur ya da vücut takılarının uygulanmasıyla,

         - Hepatit B ve C taşıyıcılarının aile içi temasıyla,

         - Anneden bebeğe doğumda ve sonrasında,

         - Güvenli olmayan cinsel ilişkiyle bulaşır.

 

         Hepatit B virüsünden korunmanın en et-kili yolu aşılanmaktır. Hepatit B aşısı güvenli ve etkili bir aşıdır. Ülkemizde, Hepatit B aşısı bebeklere ilk doz doğumda olmak üzere 1 ve 6 aylıkken ve risk grubunda olan kişilere de 0, 1 ve 6 ay şeklinde 3 doz ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarımızda uygulanmaktadır.

         Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamaktadır, ancak tedavisi mevcuttur. Aşı dışında bulaş yoluna ilişkin koruma önlemleri ön plândadır.

         “ Hepatit D virüsü ”, hepatit B virus (HBV) enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa yol açar.

         HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Fakat hafif seyreden HBV enfeksiyonunu daha ağır ve hızlı seyreden bir hastalığa dönüştürebilir. HDV kan ve kan ürünleri temasıyla, kas içi veya damar içi enjeksiyonlarla, deri ve mukoza yoluyla ve cinsel yolla bulaşabilir.

         “ Hepatit E virüsü (HEV) ” fekal-oral (dışkı ile temas) yol ile bulaşır, vahşi ve evcil hayvanlarda bulunur ve akut enfeksiyona yol açar. Erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür.

         Gebelikte geçirildiğinde hepatit E hastalığı daha ciddi seyreder. Özellikle gebelerde son 3 aylık dönemde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur.

 

         # ELLERİNİZİ VE YİYECEKLERİNİZİ İYİ YIKAYIN, HEPATİTE KARŞI AŞILANIN #

 

YAZARLAR