Yaygın anlayışa göre Allah dilediği kimselerin kalplerini mühürler / damgalar / sonuçlandırır. Bunun sonucunda da artık kalpleri mühürlenen kişilerin tekrar inanma imkânı ortadan kalkmaktadır. Oysaki Kur’an’a baktığımızda kalp, Allah dilediği için değil, kişi inanmadığı için geçici olarak mühürlenir. Yani kalbin mühürlenmesi durup dururken ve sebepsizce değil, bir gerekçe sonucunda gerçekleşir.
Gelenekte kalpleri mühürleten sebepler olarak bazı şeyler anlatılır. Kur’an’a göre kalpleri mühürleten sebepler şunlardır:
İnkâr etmek (Bakara [2] 7; Muhammed [47] 16; Mü’min [40] 35; Münafikun [63] 3; Nahl [16] 108; Nisa [4] 155; Rum [30] 58-59; Yunus [10] 74), cihada gitmemek için bahane üretmek (Tövbe [9] 86-87), savaşa gitmemek için yalan söylemek (Tövbe [9] 93).
Kalplerin mühürlenmesi konusunda en dikkat çekici ayet şudur:
“... ‘Kalplerimiz perdelidir / kılıflıdır / örtülüdür.’ Hayır, Allah onların kalplerini inkârlarından dolayı mühürledi. Ne kadar da azı iman ediyor!” (Nisa [4] 155. Ayrıca Bakara [2] 88; Casiye [45] 23).
Dolayısıyla bu geçici mühür, insanın inanmamasına bağlıdır. Fakat buna rağmen, yine de iman etme imkânı vardır. Zaten insan ölmediği sürece tövbe imkânı da ortadan kalkmaz (Enam [6] 158). Kalıcı yani son mühür ise insan öldüğü zaman gerçekleşecektir.
