Halk arasındaki anlayışa göre ahir zamanda ‘kocakarı’ imanına sığınıp, bu şekilde inanmak gerektiği telkin edilir. Yani sorgulamadan, düşünmeden, araştırmadan inanmak; kendisine birileri tarafından din olarak sunulanları incelemeden kabullenmek övülür.
Dinin iman işi olduğu, akılla işi olmadığı şeklindeki hurafeler en başta İslam’a aykırıdır. Zaten aklı olmayanın, aklını kullanmayanın dinen bir sorumluluğu yoktur. Akıl olmadan din de olmaz. İslam’da akıl, Allah’ın göndermiş olduğu vahiylere bir destektir. Dinimiz kendisini akıl, düşünme, sorgulama ile temellendirir. İslam elbette aklın tanrılaştırılmasına karşıdır. Ama akıl olmadan da doğru ile yanlış ortaya çıkamayacaktır.
Kur’an yüzlerce kez hep düşünmeyi, aklı kullanmayı emreder. Allah katında canlıların en kötüsü, aklını kullanmayarak sağırlık ve dilsizlik edenlerdir (Enfal [8] 22). Yüce Allah akıllarını kullanmayanları pislik içinde bırakacağını belirtir (Yunus [10] 100). Kur’an’a göre aklı kullanmamak, bırakın iyi bir şey olmayı, tam tersine cehenneme gitmeye bile sebep olabilir. (Mülk [67] 10). İslam dünyasında asırlardan beri sürmekte olan akıl düşmanlığı yüzünden in-san hakları açısından, bilim ve teknoloji açısından büyük sorunlar yaşanmaktadır. Kısaca İmam Matüridi’nin ifade ettiği gibi, “aklı kullanmamayı telkin eden her türlü his, şeytan işidir.”
Dolayısıyla her Mü’minin bilinçli olarak neye ve niçin inandığının farkına varması gereklidir.
Bayramınızı tebrik eder; Sağlık dolu günler dilerim.
