İKİNCİ BÖLÜM
Günler geçiyor işi büyütüyorlar, büyüyen işi resmen kooperatife çeviriyorlar. Ali Natık bankada çalıştığı için ticari faaliyet ve hesap işlerinde bilgisi arkadaşlarından daha iyi idi. Onu bu kuruluşun başına getirmek istiyorlar. Bankada çalışıyor olması engeldi. Düşündüler, taşındılar, hesap, kitap ettiler Onun bankadaki maaşı kadarını kooperatifin vermesini ve bankadan ayrılmasına karar verdiler, Öyle de oldu. Ali Natık Bey bu teklifi kabul etti. Artık kararlarını serbestçe verebileceği bir işin başında idi. 1925 yılında kurulan bu şirketin adı Demirci Tasarruf Türk Koo-peratif Şirketi idi. Kurucu üye 20 ortak idi. Ayrıca pek çok da halktan hissedar katıldı. En küçük hisse 100 lira idi. Bu 1/20 hisse ediyordu 500 ve 1000 TL hisse senetleri de vardı. Bin liralık hisse azdı, çünkü bin lira büyük para imiş.
Şirkette; veznedar, satış memurları, kredi servisi ve diğer memurlarda vardı. Önceleri bakkaliye yapılıyormuş, sonra kumaş ilave edilmiş, sonra dokuma işi başlamış, altı tezgâh ile dokuma atölyesi açılmış, pamuklu bez dokunuyormuş, sonra halı tezgâhları açılmış, dokunan halılar yabancı tüccarlara veriliyormuş.
Kooperatifin sermayesi 50.000 TL imiş. Bu da çok para imiş, Bir devlet memurunun aylık maaşı 10 TL olduğu bir dönem. Ali Natık Bey 1939 yılında ortakları toplayarak sermayeyi 400. 000 TL ye çıkararak İtalya’dan makinalar getirmeyi İplik fabrikası kurulmasını teklif eder. Önce büyük ortaklar bu işe kuşkulu bakarlar ancak Ali Natık ticari ve ekonomik deneyimini kullanarak bu işe girişir. Makinaları ithal etmek için Mehmet ÖRNEK ve Ekrem İZMİROĞLU ile birlikte İtalya’ya gider. Makinalar Demirci'ye törenle gelmiş, kurucu uzmanlar İtalya'dan gelmiş, birkaç ay içinde montajı tamamlayıp, deneme üretimine geçmişler, başarılı sonuç alınmış. Ali Natık AKYOL 1950 yılına kadar güzel bir randımanla fabrikayı çalıştırıyor. Bu kuruluştan birçok işadamları örnek alarak Demirci'de halı, kilim, battaniye ve iplik fabrikaları kurmaya başlamışlar.
“Demirci Akıncıları Üniversitesi İşletme Fakültesi akademisyenlerinin Demirci Tasarruf Şirketinde ve diğer fabrikalarda çalışanların ve emeklilerinin her türlü sosyal hakları ve yaşam biçimlerini incelediği bir çalışma yapmaları temennisiyle…”
Ali Natık AKYOL son derece dürüst idi, yalan ve yalancılığı sevmezdi. İlim sahipleri ile iyi ilişki kurar, onlarla fikir alışverişinde bulunurdu. Büyük küçük her yaştaki insan ondan faydalanırdı. Boş vakti olmazdı. Hep okurdu. Arapça ve Farsça bilir, bu dillerde yazılmış kitaplarda araştırmalar yapardı.
İsrafı sevmez harcamalarını bilinçli yapardı. Gelir ve giderini yazardı. Herkese de hesabını bilmesini önerirdi. Demircili’ler O’na hürmet gösteriyor ve el üstünde tutuyorlardı.
1950 den sonra emekli olmuş İstanbul’a giderek mali müşavirlik yapmıştır. 1959 da eşi Naciye Hanım ve oğlu İsmail Hakkı ile hacca gitmişler. Nisan 1972 de vefat etmiştir. Mekânı cennet olsun. Nur içinde yatsın.
Hacı Hafız Ali Natık AKYOL’un çocukları; İsmail Hakkı (1923), Mehmet Naci (1926 - 1991), Vecihe LEYLEK (1931), Mübeccel YÖRÜK (1933 – 1969)
Not : Bu bilgiler İsmail Hakkı AKYOL’un yazılı anlatımlarından derlenmiştir.