Almanya gezimiz ile ilgili yazı serimizin sonundayız. Bugün sizleri, gezimizin aslında ilk konakladığımız ve yine aslında son konakladığımız yer olan Erfurt şehri ile buluşturmak nasip olacak. Erfurt ile beraber Buchenvalld ve Weimar şehirlerini de aktaracağım. Aynı zamanda yüzyıllardır dünyanın baş belası Siyonist çete ile ilgili de konuşmuş olacağız bugün. Çünkü Buchenvalld şehri, Nazilerin; Yahudileri ve kendilerince tehlikeli buldukları hemen herkesi acımasızca cezalandıkları yerin adı. Facebook'taki taze taze yazdığım yorumları da aktaracağım sizlere.
Erfurt şehri Almanya gezimizdeki uzun süre konakladığımız yer. Weimar, tarihi olduğu kadar sanatsal değeri olan bir şehir. Buchenvalld’ dan duygusal olarak çok etkilendim. Buchenvalld ile son günlerde İsrail'in zalim, soykırımcı ve insandan daha aşağı varlık olan Netanyahu’nun verdiği demece de küçük bir yorum yapayım. Netanyahu diyor ki; “Yahudi toplumuna yapılan bu saldırı ve diğer saldırılar da, (Hitlerin soykırımı diye 50 yıl bağırdakları soykırımdan bahsediyor.) 1920, 1921, 1929’da Kudüs Müftüsü Hacı Emin el Hüseyni’nin çağrısından kaynak buldu ki o da daha sonra Nürnberg mahkemelerinde savaş suçu işlemekle suçlandı. Berlin’e gitmişti. O sıralar Hitler Yahudileri öldürmek istemiyordu, yalnızca sürmek istiyordu. Hacı Emin el Hüseyni Hitler’e gitti ve dediki “sen onları kovarsan hepsi bize gelecek.” “Peki ne yapmalıyım” dedi Hitler, o da cevap verdi “yak onları!”
Buyurun benim bu densizin sözlerine yorumuma: “Ey Siyonist çetenin akılsız neferi! Aklın sıra Hristiyan cepheyi ilelebet kendi yanında tutmak istersin! Aklın sıra batıdan doğan merhamet güneşini, elindeki kanlı çamurla sıvamak istersin! Şunu bil ki; sen ve ekibin bu yaptığı zulümler ile ancak insanlığın damarlarına hapsolmuş merhamet hücrelerini çoğaltırsınız! Ve biz inanıyoruz ki; Hz. Musa’yı ve ümmetini, asasıyla çağın mucizesi olarak kurtaran ALLAH, Hz. Muhammet ve ümmetini de –çağın gereği olarak insanlığın damarlarındaki merhamet çınarı ile kurtaracaktır. Tıpkı, son peygamberini ve ashabını Mekke müşriklerinin zulmünden, Medine insanının merhametine terk ettiği gibi, Filistin, Doğu Türkistan ve zulüm altında olan diğer ümmetini de insanlığın merhameti kurtaracaktır. Siz bu arada cehennem ateşindeki yerinize hazırlanın! Ve bununla beraber, bu dünyada, insanlığın bedduası ile duçar olacağınız azaba da hazır olun! Masum halkınız hariç hepiniz cezanızı çekeceksiniz! ”
Şimdi eksiği gediği ile face deki paylaşımımı aynen aktarıyorum. Face de ayrıca kamera görüntüleri ve sözlü bilgilendirmeler de var. Bakmak isterseniz hani. Hadi buyurunuz:
9 Temmuz 2024 tarihli paylaşımımdan;
“Erfurt. Almanya'daki son durağımız. Yarın dönüş. Bülbülü altın kafese koymuşlar, illa da vatanım demiş. İlla da vatanım.
Eski doğu Alamanya’nın büyük kentlerinden. Her tarafı yeşillik. Batıya göre daha Alman milliyetçisi. Her milletten insan var ama büyük ekseriyetle Almanlar var. Daha milliyetçiler… Yabancılara bakışları ters. Ama şunu da biliyorlar ki, yabancılar olmasa aç kalacaklar. 1990’ların başında Bulgaristan Türklerini kovmuşlardı da tarımları felç olunca çağırmışlardı soydaşlarımızı hani. O misal… Bırakın Türkleri, diğer milletleri kovsalar ekonomileri sıkıntıya girer. Almanların doğum oranı çok zayıf çünkü. Bir de Almanlar gelen göçmenleri ülkenin birçok bölgesine dağıtıp, gönderdikleri eyalette 3 yıl kalma şartı koşuyorlar, böylece alman tepkisini azaltmış oluyorlar.
Erfurt, Weimar ve Buchenwalld tarihi açıdan önemli anekdotlar öğretti bana. Erfurt, reform (martin Luther, Protestanlık) hareketlerinin başladığı, ipek yolunun geçtiği eski doğu Almanya’nın ekonomik canlılığının yoğun olduğu bir şehir. Müthiş parkları var. Gera nehri içinden geçiyor. Eyaletin başkenti olmasına rağmen sessiz, sakin ve dingin bir şehir. Etrafı yemyeşil.
Weimar şehri, edebiyatçı Göthe ve Shillerin şehri. Orası daha tarihi sanki. Alman şair schiller de buralı. Schiller ile Bach burada buluşmuş ve heykelleri dikilmiş. Bach bizim bildiğimiz besteci Bach.
Buchenwalld, benim için çok çok önemli idi. Hele bu günlerde… Alman Nazilerinin özellikle Yahudilere ve araya kıstırdığı diğer milletlere ve kendi milletinden suçlulara yakmak dâhil, vermiş olduğu ağır cezaları uyguladığı yer olması açısından benim için kayda değerdi. Bu gün Nazilerin yaptıklarını üstünden 55 sene geçmeden hatta 55 senedir, kendilerini himaye eden Müslümanlara yapan Yahudi milliyetçisi ve Siyonistlerinin yaptıklarına ne demeli! Allah kahreylesin tüm vefasızları ve savaş suçluları ile destekçilerini. Bununla beraber bir Müslüman olarak savaşta bile düşmana merhamet isteyen bir Peygamberin ümmeti olmak ne büyük bir şeref!
Bu arada her şeye rağmen asla, iyi ki Yahudiler yakılmış demedim ve demeyeceğim. Ve asla dememelisiniz. Zalim hangi dinden, hangi ırktan ve hangi felsefeden olur ise olsun zalimdir, mazlum da hangi dilden, hangi ırktan ve hangi anlayıştan olur ise olsun mazlumdur vesselam.
Büyük ve geniş botanik parkı da şaheserdi. Bu seferlik de bu kadar...”
Hadi kolay gelsin hayat, size, bize ve insan olabilen herkese! Kalın sağlıcakla!