asitepe
bıçak kesmiyor ballı kavunlarını
sıkı fıkı meşelerin keçilerin
pelit sarkıtlı kolyeli dilberlerin
pektalos kıyısında
yapraklı sütunları artemisin
kaybolur diye mi derdin
zülfikarın düldülü suladığı demlerde
bilge dedeler vardı çevrende
dedekaşı dedetaşı
türkmen yağcı çomaklı
yırtar bulutları gözetler
sarar sarmalar kuşunu yeşilini
sallabaş olurdu yaş kesenler kerbeleda
asırlık anadolu çınarı kenarında
zirveler kapkara kararırken
sığnak oldun fırtınalı günlerde
ağaçlar yorgan otların döşek
yamçısız akıncı müfrezelerine
suçun yataklıktı bir sevdaya
ateş çağında
lavlarla doldurdun vadileri
bilirim öfkeni
taşlar soğudu tepeleşti de
için soğumadı hala
hak adalet iyilik seyahatte
güzel atların terkisinde
dağlar kekliksiz gözesiz
çocuklar kıyıya vurdu
raylardan kazındı bebekler
everest ağrı soğur da
senin soğumaz asitepe