Dr. Öğretim Üyesi İsmail Taşlı (Emekli)


BİR ATAMA SÜRECİNİN MESLEKİ HAYAT YOLCULUĞUNA ETKİSİ -1-


Türkiye’de öğretmen yetiştirme ve atama süreçleri, eğitim sisteminin en kritik unsurlarından biridir. 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında ilk öğretmen okullarından mezun olan genç öğretmen adayları, sınırlı tercih imkânları ve bürokratik süreçlerle meslek hayatlarına adım atardık. İlk Öğretmen okulları lise muadili okullar olduğu için genellikle 18 yaş ve biraz üstü genç öğretmen adayları idik. Gerek bireysel tercihlerimiz ve gerekse çeşitli tesadüfler meslek hayatımız üzerinde önemli etkiler oluştururdu.

1969 - 1970 eğitim - öğretim yılında ilk öğretmen okulundan 18 yaşında genç bir öğretmen adayı olarak mezun oldum. Atama evraklarımı okula teslim ederek heyecanla atamamı bekler oldum. O yıllarda atama taleplerimiz okula verilir ve bizim adımıza Milli Eğitim Bakanlığına gönderilirdi. Bu iller olmazsa Bakanlığın uygun gördüğü bir il de olabilirdi. Böylece öğretmenlik meslek hayatımızın başlangıcında en heyecanlı günlerimizden bir gün yaşadığım tesadüf benim için bir sürprize dönüştü. Bu tesadüf belki de hayatımın önemli bir dönüm noktası olacaktı.

Öğretmenlik ataması sürecinin heyecanı içindeyken, hazırladığım evrak dosyasının kaybolması haberiyle ummadığım bir aksaklıkla karşılaştım. O dönemki uygulama gereği üç farklı il tercihi hakkımı kullanarak titizlikle hazırladığım atama talep evrakımı okula teslim etmiştim. Ancak ilgili müdür yardımcısının uyarısıyla dosyamın kayıp olduğunu öğrendiğim an, ilk başta yaşadığım panik büyüktü. Bu durum, sadece bir bürokratik aksaklık değil, aynı zamanda geleceğime dair plânlarımın belirsizliğe düşmesi demekti.

Ancak bu beklenmedik durum, aynı zamanda bir yeniden değerlendirme fırsatı sundu. Kayıp evrak nedeniyle yeni bir dosya hazırlamam gerekti. Bu süreçte, başlangıçta belirlediğim üç il tercihini yeniden gözden geçirdim. Akademik kariyer hedeflerim ve kişisel gelişimime daha uygun olacağını düşündüğüm yeni bir liste oluşturdum.

İlk evrakta yapılan hatanın telafi edilmesi, arzu ettiğim ile atanma şansı verdi. Bu durum, bireysel tercihlerdeki küçük değişikliklerin meslek hayatımın yönünü nasıl etkileyebileceğini gösterdi.

Atama sonucunda başlayan öğretmenlik sürecim, zamanla yükseköğretime geçiş imkânı doğurdu. Eğitim yolculuğu ilerledikçe, öğretmenlikten öğretmen yetiştiren bir akademisyeniliğe dönüşüm gerçekleşti. Bu süreç, bireysel çabamın ve eğitim aşkımın meslek hayatımda nasıl bir yükseliş sağlayabileceğinin somut örneği oldu.

DEVAM EDECEK
 

YAZARLAR