Yazımda bu konuya yer vermeyi planladıktan sonra kitaplığımda kaynak ararken daha önce bana hediye edilmiş bir bardak gözüme çarptı. Üzerinde “baba” kelimesi birkaç kelimeyle tanımlanmış: “koruyan, sarılan, özlenen’’. Biraz bu kelimelerin üzerine düşündüm. Bu kelimelerin tam olarak “baba’’ kavramını karşılayıp karşılamadığını düşünüyorum. Aklıma bazı danışanlarımın babaları ile yaşadıkları problemler geliyor. Aklıma gelenler biraz daha kafamı kurcalıyor. Bunun üzerine anonim yazıların paylaşıldığı sitelere bakmaya başlıyorum. Sitede çeşitli baba betimlemeleri ile karşılaşıyorum. “iyilik ve huzurun sembolü”, “kahramanım’’, “annemle kavga ettiğimizde her zaman yanımda olan insan evi daha katlanabilir hale getiren insan’’, “bana her konuda destek olan insan’’, “sabırlı anlayışlı harika insan’’, “bankamatik yerine konduğunu düşünüp çok sinirlenen şahıs’’, “genel olarak değeri de zararı da zaman içinde anlaşılabilecek insan’’, “bu dünyada niye yaşadıklarını bir türlü anlayamadığımız anlamsız insanlar’’, “bugüne kadar yediğim en büyük kazığı atan hayatımı altüst eden insan’’, “para kaynağı’’, “yokluğu doldurulamayan” Sitede yapılan betimlemeleri uzun uzun inceledikten sonra Koray Bekiroğlu’nun “baba olmak” kitabında belirttiği bir söz geliyor aklıma: Baba var “baba’’ var.
Baba, geleneksel aile yapısında “eve para getiren evin ve ailesinin maddi ihtiyaçlarını karşılayan ailesinin dış tehlikelere karşı koruyan eve daha çok maddi olarak katkı sunan bir aile üyesi’’ olarak karşımıza çıkar. Bu yapıda annenin görevi ise evin ihtiyaçlarını tespit etmek çocuklarla maddi ve manevi olarak ilgilenmek babanın getirdiği yiyeceklerden yemek yapmak evin iç işleri meşgul olmaktır.
Günümüzde ise bu roller biraz farklılaşmaktadır. Bu aile içi rol dağılımıyla günümüzde sağlıklı bir aile düzenin olması artık mümkün değildir. Çalışan anne sayısının artması, dış etkenlerin aile ortamını geçmiş zamanlara oranla daha fazla etkilemesi bunun en temel nedenleri gösterilebilir. Başka bir deyişle geleneksel anlamda ev düzeninin neredeyse tamamının sorumluluğu anneye aittir. Bu sorumlulukların yanında artık anne iş hayatına dâhil olmaktadır. Bütün bunların sonucunda annenin evin iç işlerine bir de iş hayatının getirdiği sorumluluklar eklenmektedir ve karşımıza sorumluluklarının ve görevlerinin altında ezilen, bazen de sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getiremeyen bir “anne’’ figürü karşımıza çıkmaktadır. Bu görev ve sorumluluklardaki dengesizliğin babanın ailedeki görev ve sorumluluklarının genişletilerek dengeye kavuşabileceği günümüz aile yapı sının gereklilikleri arasında yer almalıdır. Baba evde çocukların maddi ve manevi ihtiyaçlarına eğilebilmeli, çocuğun sosyal, duygusal ve akademik gelişimine katkıda bulunabilmelidir.
Dünyaya yeni gelen bir bebek annesi ile kurduğu bağın sonucunda dünyanın güvenilir olup olmadığına karar verecektir. Bir başka değişle çocuk dünyayı anne ile kurmuş olduğu bağın sonucuna göre değerlendirecektir buna benzer olarak babanın çocuk ile ilişkisi babanın çevreyle ilişkisi ve dünyaya karşı bakış açısı da çocuğu etkilemektedir. Babanın çocuk ile kurmuş olduğu bağ ve güvenli ilişki, çocuğun sosyal becerilerine akademik ve duygusal gelişimine olumlu şekilde etkileyecektir. Bu bağ ve güvenin sonucunda kendi sine güvenen çocuklar yetişecektir.
Hem erkek çocuk hem de kız çocuk açısından önemli bir konuma sahip olan baba, erkek çocuk için bir modeldir. Erkek çocuk babayı örnek alır, babanın yerinde olmak ister ve erkek çocuk babadan cinsiyet rollerini öğrenir. Erkek çocuğun babadan öğrenebileceği cinsiyet rolleri toplumun erkeklerden beklediği davranışları içerir. Çocuk sadece bunları babasından öğrenmekler kalmaz babası gibi giyinir, babası gibi tıraş olmayı ister babasının gözünde dünyayı görür. Babanın çocuğun ihtiyaçlarına karşı ilgisi çocukla etkinlik yapması ve çocukla oyun oynaması çocuğun problemlerine karşı yol gösterici tavırlar sergilemesi ya da ilgisiz kalması çocuğun karşı tutumu babası ile ilişkilerini önemli ölçüde belirler. Babanın tutum ve davranışları doğrultusunda çocuk babasının bir düşman bir rekabet edilecek kişi ya da kendisine yol gösteren bir dost olarak görür.
Kız çocuğun penceresinden babaya bakacak olduğumuzda ise kız çocukları küçük yaşlarda babalarına çok düşkündür ve babalarını çok severler. Babanın kız çocuğuna karşı olumlu yaklaşımı ve ona karşı demokratik tutumu kız çocuğunun özgüvenini önemli ölçüde etkileyecektir. Babalar kız çocuklarının hayatına giren ilk erkektir. Bu nedenle çocuklar babalarıyla ilişkileri doğrultusunda annelerinin ve babalarının kendi içindeki ilişkilerinden etkilenip kendi kafasında bir erkek tanımı yapacaktır. Babalarıyla yaşamlarının ilk dönemlerinde yaşadıkları ilişki ilerleyen zamanlarda karşı cins ile olan ilişkilerini ve eş se çimlerini etkileyebilecektir. Bazı babalar çocuğunu destekler, çocuğun karşılaştıkları zorluklarda çocuğuna destek olur, çocuğuyla nitelikli zaman geçirir, çocuğuna karşı empatik bir yaklaşım sergiler. Bu tür babaların çocukları, ilerleyen zamanlarda kendi ayakları üzerinde durabilen kendisini ve çevresine değer verebilen üretken ve sağlıklı bireyler yetiştiren bir kadın olarak karşımıza çıkacaktır. Diğer yandan ise babası tarafından desteklenmeyen babasının ilgisini alamayan ve babasıyla yıkıcı çatışmalar yaşayan babasıyla güvenli bir bağ kuramayan kız çocukları ise ilerleyen zamanlarda kendileriyle savaş halinde olan ve çevresine karşı güvensiz ilişkiler anlamsız ilişkiler içinde olan bir kadın olarak karşımıza çıkacaktır.
Konuyla ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyen ebeveynler ve okurlar Dr. Koray Bekiroğlu’nun “Baba Olmak” ve Eırını Flour ‘un “Çocuğunuzun Hayatında Babanın Etkisi’’ isimli iki eseri inceleyebilirler.