RIZA ÇAKICI Emekli Öğretmen


COVİD DENİLEN


12 Mart 2020 de kâbus çöktü.

Dünya Sağlık Örgütü’nün haberi kötü.

Günlük hasta sayıları, ruhsal yüktü.

Covid 10 salgını belimizi büktü.

 

Korana bizleri çarptı, geçti.

Kaygı, korunma, salgının şiddeti.

Hastalık, entübe ve ölümle bitti.

Gündemimizi aylarca işgal de etti.

 

Çin’den yayılmaya başlayan bu anilik.

Vücutta, ağrı, grip, öksürük, halsizlik.

Korunmayla, evlerde hijyen, temizlik.

Önemli amaçtı, korunmadaki  beceriklik.

         

Günlük hayatımız, allak bullak.

Acaba bu hastalıktan nasıl korunsak?

İlk günlerde maskelerimize, bir ulaşsak!

Temel ihtiyaçlarımıza nasıl kavuşsak?

 

Okullarda, üniversitelerde uzaktan eğitim.

Bitmişti, fabrikalarda işyerlerinde verim.

Sağlık Bakanlığı’nın yayınınaydı günlük ilgim.

Endişeyle uyduklarımdı toplanmış bilgim.

 

Tedavi, entübe, ölüm, hasta sayıları.

Gerçekliği tartışılan rakam dadikoduları.

Duyunca ülkemizdeki, şehrimizdeki ayrılanları.

Korkuya, inzivaya çekiyordu kalanları.

 

Sanki kısmet gibiydi, yakalanmamak.

Çarelerden biri de insanlara yaklaşmamak. 

En kötüsü maske ve aşıya da ulaşamamak.

Aylarca bu yeni düzene de alışamamak.

 

İlaç sektörü dünyamızı acımasızca sardı.

Olağanüstü hal üç yıl boyunca hiç ayrılmadı.

Toplu yerlerde kurallı, maskeli olunmalıydı.

O minnacık virüs geleceğimizle de oynadı.

 

Bu Allah’tan gelen bir felaket miydi?.

Yoksa laboratuvarlarda üretilme miydi?

Yıllar geçsede hala öğrenilemeyecekmidi?

Koranada kimlerin hesabı acaba neydi?

 

Dünyadaki görüntüsü, korkuları sardı.

Üç yılda ölenler, 6 milyon kadardı.

İnsanlık o eski günlere hasret kaldı.

Umutlarda önce aşılar, sonra  Allah vardı.

 

                                            Rıza ÇAKICI

                                            18 Şubat 2024

YAZARLAR