Haldun CEZAYİRLİOĞLU


DEMİRCİ

"...Bilinmelidir ki, Demirci ve Demircili, tek değildir. Binlerce Demirci, on binlerce Demircili olduğu unutulmamalıdır. Bütün hesaplar, kitaplar onlar düşünülerek yapılmalı, ona göre değerlendirilmelidir.   Demirci’de olmayan,  olamayan unutulmamalıdır. Onlar da aranmalı, sorulmalıdır..."


                    (1935 YILI - DEMİRCİ)

                Sanıyoruz ki, bir Demirci var. Sanıyoruz ki O Demirci’de yalnızca Demircililer yaşar.

                Öyle değil işte. Hiç de öyle değil.

                O kadar çok Demirci, o kadar çok Demircili var ki. Çeşit çeşit. Çok çok.

                Her şeyden önce İzmir’de bir Demirci var, Demircili var.

                Ankara’da var.  Manisa’da var, Salihli’de var. Turgutlu’da var. Her Demircilinin olduğu yerde bir Demirci daha var aslında. Yurdun her bir yerinde bir Demirci var. Yeter ki orada bir Demircili olsun. Hatta Demircili olması bile gerekmiyor, Demirci’de yaşamış, Demirciyi görmüş, Demirciden mal almış, mal götürmüş biri dahi olsa, orada Demirci var. Demircili var. Demircide yıllar önce öğretmenlik yapmış bir insanımız bile şimdi Demircili. Has Demircili.  Yaşadığı yer de Demirci.

                Yıllar önce Askerlik Şubemizde görevli bir subay da Demircili. Yıllar önce hekimlik yapmış bir doktorumuz da Demircili.

                Eski bir mal müdürümüz, tapu müdürümüz, banka müdürümüz Demircili. O kadar çok çoğaltabilirsiniz ki bu örnekleri? Ne güzel bir şeydir bu? Ne değerli şeydir.

                Hele ki duygularına, düşüncelerine tanık olduğum,  öğretmen olmak, okumak için yurdun dört bir köşesinden gelip de, yıllarca ekmeğimizi yiyen, suyumuzu içen o kadar çok Demircili ve içlerinde yaşatmaya devam ettikleri bir Demirci var ki? Sayılarını düşünseniz, yaşadığımız Demirci küçük gelir, küçük kalır.

                Kadını, erkeğiyle binlerce, on binlerce daha Demircili ve Demirci vardır Demircinin dışında. Bütün Ege’de. Bütün Akdeniz’de. Bütün yurtta. Her yerde.

                Yurt dışını, Alman ellerini daha saymadım. O yaman elleri saymadım.

                İşte o Demircililerin ve Demirci’nin görülmesine, en güzel örnekleridir bayramlar. Kalkar gelir insanlar evimiz diye, baba ocağımız diye, memleket diye, tanıdık, bildik yer diye… Tanıdık, bildik var diye…

                Şehir ilk defa dolar dolar taşar onlarla. Yıl içinde yaşanan sessizlik, sakinlik, onların getirdiği neşe, ses ve coşku ile taşar. Sokaklara, caddelere, evlere yayılır. Okullara, mezarlara dağılır.

                Bakkallara, marketlere, dükkânlara, mağazalara taşınır.

                Köylere, mezralara, çiftliklere paylaşılır.

                Şehir ilk defa şahit olur bu kalabalığa. Şehir ilk defa şahit olur bu çok sesliliğe. Renkli görüntülere. İçtenliğe, samimiyete ve kardeşliğe. Sarılmalara, öpüşmelere, kucaklaşmalara.

                Binlerce Demircili gelir, yaşadıkları yerdeki Demirci’yi geride bırakarak, Bayram günleri Demirciye. Binlerce, on binlercesi. Koşa koşa gelirler. En şık elbisesiyle, en temiz giysileriyle. En yeni ayakkabılarıyla. Eli dolu, dolu. Eli açık açık. Gülerek, gülüşerek.

                Yıllardır gelir Demircili, memleketim diyerek, eşim dostum, anam  babam diyerek. Komşum, tanıdığım diyerek. Okulum, işim diyerek. Yıllardır gelir. Hiç aksatmadan, hiç eksiltmeden. Sektirmeden.

                Hep geldiler. Onlardan biri olarak da hep geldik. Yılmadık. Bıkmadık. Usanmadık. Kar demedik, kış demedik. Dedik ya evimizdi. Baba ocağımız, ana kucağımızdı. Dosttu. Tanıdık, akrabaydı. Memleketti, Demirciydi.

                Ama bu bayram, o Demirci, Demirci’de kalacak. Demircili de O Demirci’de.

                İstemeyerek de olsa, gelemeyecek. Binlerce Demirci, on binlerce Demircili gelemeyecek. Kendi yarattıkları Demircide kalacak. Kendi yarattıkları Demircili ile olacak.

                Analar bekleyecek, babalar bekleyecek. Eşdost, akraba bekleyecek. Okul, iş bekleyecek. Mezralar, mezarlar bekleyecek. Bakkal bekleyecek, market bekleyecek, mağaza, dükkân bekleyecek. Bayram namazına camiiler bekleyecek.

                Ve ilk kez Demirci, yalnızlığını anlayacak. Evlatları olmadan, bayram olmadığını yaşayacak. Geleni olmadan, gidilmeyeceğini anlayacak.

                O, kendini sevenlerinin yokluğunu yaşayacak.

                Demirci yalnız kalacak. Demircili yalnız olacak. Mahzun olacak, kederli olacak.

                İşte o zaman anlayacak, yalnızca bir Demirci olmadığını. O Demirci’de yalnızca orada olanların yaşamadığını.

                Hesaba katmadığı o kadar çok Demirci, o kadar çok Demircili olduğunu öğrenecek. Çeşit çeşit, Çok  çok olduklarını öğrenecek.

                Hüznü bir kez daha artacak. Bayram, sessiz,  neşesiz ve coşkusuz akıp gidecek. Adı bayram olacak ama bayram yaşanmayacak. Baklavalar yenecek yine de belki ama tadı bulunamayacak. Kahvelerden tad alınmayacak. Çayların tadına varılamayacak.

                Ne diyelim bu kez böyle olacak. Bu kez Demirci ve Demircili kendine acıyacak. Zor olacak, zorlu olacak.

                Her şerde hayır vardır denilir ya: Evet gelin bunda da bir hayır arayalım.

                Şöyle ki, bu bayramın hüznünü, kederini, mutsuzluğunu, bizler kadar yaşayacak olan yaşaması gereken Mahalli İdarelerimizdir. Belediyemizdir. Bilinmelidir ki, Demirci ve Demircili, tek değildir. Binlerce Demirci, on binlerce Demircili olduğu unutulmamalıdır. Bütün hesaplar, kitaplar onlar düşünülerek yapılmalı, ona göre değerlendirilmelidir.   Demirci’de olmayan,  olamayan unutulmamalıdır. Onlar da aranmalı, sorulmalıdır. Biliyorum, evlatların arasında kıymetlisi aranmaz. Ama evlat kıymetsiz de bırakılmaz.

                İşte, buna vesile olur belki bu bayram. Evlatlarını özlemeye vesile olur. Evlatlarını bilmeye vesile olur. Evlatlarını görmeye, gördürmeye vesile olur. İyi de olur.             

                İşte asıl bayram o gün olur.

               

                Bayramınız kutlu olsun efendim.  Bu bayram baklavanızı tadamayacağız. Alacağımız olsun!

 

TEBRİK

                Kuruluşumuzun üzerinden 56, ilk mezunlarımızı verişimizin üzerinden 53 yıl geçen Demirci İlköğretmen Okulumuzun tüm mezunlarının,

                Eğitim ve öğrenimde emeği geçen sevgili öğretmenlerimizin,

                Her anımızda yanımızda olup, meslek sahibi olmamızda büyük katkısı ve desteği olan Demircililerin, RAMAZAN Bayramlarını kutluyor, bu süreç içinde yitirdiklerimizi saygıyla anıyoruz.

 

Demirci İlköğretmen Okulu Mezunları Derneği Yönetim

Kurulu adına

Yönetim Kurulu Başkanı

Haldun Cezayirlioğlu

Ve Yönetim Kurulu Üyeleri

YAZARLAR