Sezai EREN


DEMİRCİ’DE DÜŞMAN İŞGALLERİ VE DEMİRCİ’NİN KURTULUŞU


               Demirci, Yunanlılara karşı yapılan askeri harekâtlarda üs olarak kullanılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda kurtuluş umutlarının yeşerdiği yer olan Demirci, sürekli işgal altında kalmamıştır. Kurtuluş mücadelesine Demircililer mallarıyla ve canlarıyla fiilen katılmışlardır. Kurtuluş Savaşı döneminde Demirci’nin düşman işgaline uğrama ve geri alınma dönemleri şöyledir: 

 

               I. “21 Temmuz 1920 Çarşamba günü Kuva-yı Seyyare’nin olmadığı bir anda düşman tarafından Demirci Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir.”

               II. “31 Temmuz 1920 Cumartesi günü Kuva-yı Seyyare’nin Yunan işgal kuvvetlerine karşı galibiyeti ve Yunan işgal kuvvetlerinin geri çekilmesi dolayısıyla Demirci kasabası, Yunan işgal kuvvetlerinden geri alınmıştır.”

               III. “04 Ağustos 1920 Çarşamba günü Kuva-yı Seyyare geri çekilmiş ve bir tümenlik Yunan işgal kuvveti Demirci’yi tekrar işgal etmiştir.” 3 “04 Ağustos 1920 günü sabah saatlerinde başlayan çatışma akşama kadar devam etmiştir. Serçeler köyünde müfreze direnişi ile karşılaşan Yunan muharebe grubu kuvvet ve ateş üstünlüğü dolayısıyla ilerleyebildi. Bu taarruz ve gelen takviye kuvvetleri bilgisi üzerine Çerkez Ethem Kuvvetleri Demirci’ye hâkim olan sırtlardan “Başalan” sırtlarına çekilmiştir.”

               Yine, 25 Aralık 1920 tarihli ve BOA. HR. SYS. 2706/23-24 arşiv kayıtlı Fransızca belgede Yunan askerlerinin yerli Rumlar ve Ermenilerle birlikte Demirci ve köylerinde yağma, tecavüz, katliam ve köy yakma gibi çeşitli olaylara karıştıklarını öğreniyoruz. Bu belgedeki bilgiler şu şekildedir: “Geçtiğimiz 4 Ağustos 1920 Çarşamba günü bir Yunan birliği öğleden sonra Çerkez Ethem Bey çetesince az bir direnişle karşılanarak Demirci’ye girdi. Yarın sabah, da ha şafak ağarır ağarmaz Yunan askerleri mağazaları ve evleri kapıları zorlayarak yağma etmeye başlamışlardı. Değerli eşyalar alınıp ev eşyaları, diğer objeler tahrip edildi. Yüzükler ve kolyeler kadınlardan alındı. Üç saat bu yağma devam etti. Bu yağma esnasında 7 Yunan askeri Pazar Mahallesi’nden Mahkeme-i Şeri’a Başkâtibi Kadı Hafız Mehmet Efendi’nin evine girmişti. Onun evinde ve gözü önünde 14 yaşındaki kızı Hacer’e sırayla tecavüz edildi. Hafız Mehmet Efendi kızını korumaya çalışsa da yumruk ve dipçik darbeleriyle engellendi ve kolu kırıldı. Paşaoğlu Mehmet’in eşine de bir grup Yunan askeri tarafından tecavüz edildi. Bunlardan başka Demirci ve köylerinde birçok kadın ve kızın ırzına geçildi. Viran (Ören) köyünden 16 kişi köyün dışına götürüldü ve burada keyfi olarak öldürüldü. Küçükoba köyünden 6 Türk genci ise kurşunlanarak öldürüldü. Demirci ve köylerindeki hasada el konuldu ve atlara yem olarak verildi. Yunan askerlerine karşı gelmeyi deneyenler meydanda öldürüldü. Demirci’ye bağlı Akdere, Serçeler, Hocalar, Bozköy yağmalandıktan sonra yakıldı. Yenice köyünün ileri gelenlerinden Halil Ağa darp edilerek çiftliğinde bulunan ev eşyalarına ve sürü hayvanlarına el konuldu. Çiftlikteki yapılar yıkıldı ve sahibi ağır yaralandı. Demirci ve Salihli arasında bulunan Yunan Fırka Merkezi konumunda olan Borlu’daki Müslüman halk öldürüldü, malları yağmalandı ve dükkânlarına Rumlar tarafından el konuldu. Demirci Osmanlı Reji İdaresinde memur olan İbrahim Efendi soyuldu ve darp edildi, hatta sol kulağı kesildi. Askere alma Dairesi Sekreteri Şevki Efendi birçok yerinden darp edildi. Borlu’daki ailesine iki Yunan askeri tarafından tecavüz edilmeye çalışılmış, orada bulunan Helvacı Konstantin’in zevcesi ‘Bizim ırzımıza çeteler bile tecavüz etmedi. Nasıl oluyor da bir hükümetin üniformalı askeri tecavüze kalkışıyor, emin olunuz ki sizi en büyük kumandanlarınıza gider, ben şikâyet ederim.’ diyerek bağırması ile Yunan askerleri emellerine ulaşamadan gitmişlerdir. Yunan Birlikleri komutanına bu konularla ilgili Demirci Kaymakam Yardımcısı İsmail Hakkı Bey tarafından yapılan her türlü girişim sonuçsuz kaldı. Söz konusu komutan bu gibi işleri Yunan ordusunda görevli 400 kadar Ermeni’nin yaptığını ve onların da ordudan uzaklaştırıldığını belirtmiştir.” 5 

(Belge-1)

 

               IV. “18 Eylül 1920 Perşembe düşmanın kendi isteği ve taktik gereği Demirci’yi boşaltması.”

               V. “21 Ekim1920 Perşembe günü Kuva-yı Seyyare’den Mehmet (Mahmut)  Ağa müfrezesi, Demirci’ye girmiştir.”

               VI. “06 Ağustos 1921 günü Demirci, Yunan birliklerince üçüncü kez işgal edilir.”

               VII. “01/02 Eylül 1921 Cuma/ Cumartesi gecesi Yunanlılar kendiliklerinden Demirci’yi boşaltıp kuvvetlerini Elvanlara götürür. Bu ani gelişme üzerine 02 Eylül 1921 günü Halil Efe Akıncıları, 05 Eylülde de İbrahim Ethem Bey Demirci’ye girer.” 9

               VIII. “06 Ekim 1921 günü düşman birliklerinin Demirci yönünde ilerledikleri öğrenilir ve İbrahim Ethem Bey ve Akıncıları Demirci’yi terk eder. Kaymakam İbrahim Ethem Bey’in Demirci’den topladığı gönüllülerle dağa çıkması ile 06 Ekim1921-01 Ekim1922 arasında yaklaşık bir yıl sürecek olan yeni bir dönem başlar.” 10

               IX. “10 Ekim1921 günü Demirci dördüncü kez işgal edilir.” 11 

               X. “30 Ağustos 1922 Yunanlıların, küçük bir savaştan sonra Demirci’yi boşaltması ve olaysız olarak birliklerimizin şehre girmesi ve şehrin kurtuluşu.” 12 

               

               Bazı kitap ve belgelerde Demirci’nin kurtuluşu ile ilgili şu bilgiler de bulunmaktadır:

               “26 Ağustos günü başlayan Büyük Taarruz ile birlikte, top seslerini işiten Simav ve Demirci’deki Yunan birlikleri Gediz ile irtibat kurarak Türklerin taarruza giriştiklerini ve şiddetli muharebenin gerçekleştiğini ve durumun gittikçe kötüleştiğini öğrendikten sonra 27 - 28 Ağustos gecesi Simav’daki 54. Yunan Taburu Gediz yönüne giderek Simav’ı boşaltmıştır. 30 Ağustos günü de Demirci’deki Yunan birliği Dumlupınar’a takviye için gitmesi muhtemel olarak Demirci’yi Uşak yönünde boşaltmıştır. Demirci’den ayrılan Yunan birliği Sevişler - Hoşçalar - Ören - Kargınışıklar - Minnetler yoluyla Uşak’a giderken Sorgun Sivrisi Dağı’nda Türk kuvvetlerince sıkıştırılmıştır.” 13 

               “Kütahya’daki on bin mevcutlu 15. Yunan Tümeni, Yunan ordusunun bozulması sonucu Yunuslar’a geri çekilmiş ve 3 Eylül günü Alınören’e gelmiş, Kestel ve Dağyenice arasındaki Karaağıl Yaylası’nda gecelemiştir. Ertesi gün Simav’a doğru yürüyüşüne devam etmiş ve akşamüzeri Simav’a gelmiştir. 5 Eylül günü saat 06.00’da Hisarköy’e gelmiş, buradan Demirci yönüne gitmek istemiş, ancak top arabalarını çıkarmak mümkün olmadığından yarı yoldan geriye dönerek Sındırgı istikametine yönelmiştir.” 14       

               Demirci Kaymakamlığı, Demirci’nin kurtuluşu ile ilgili 21.08.1968 tarihli ve 145/40 sayı ile Genel Kurmay Başkanlığına yazı yazmıştır.  Genel Kurmay Harp Komitesi Başkanlığının 29 Ağustos 1968 tarihinde Demirci Kaymakamlığına gönderdiği cevabi yazısında özetle: “En son 17 Temmuz 1921’de Yunanlılar tarafından işgal edilmiş ve 30 Ağustos 1922 tarihinde ordumuz tarafından tekrar geriye alınmıştır.”  denilmektedir. Genel Kurmay Başkanlığının bu yazısı da Demirci Kaymakamlığı tarafından 06.09.1968 tarihinde de 1136/40 sayılı yasıyla Demirci Belediye Başkanlığına gönderilmiştir. Belediye başkanı Memduh Çakmakoğlu konuyla ilgili bilgi edinmiş ve bu yazıyı 10.09.1968 tarihinde “kaleme” notuyla ilgili makama havale etmiştir. Bu belgeden de Demirci’nin Yunanlılar tarafından en son 17 Temmuz 1921 tarihinde işgal edildiğini ve kurtuluşunun da 30 Ağustos 1922 tarihi olduğunu öğrenmekteyiz. (Belge-2)

               Yukarıdaki bilgi ve belgelerden anlaşılacağı gibi 5 Eylül 1922 günü sabah saat 06.00’da Hisarköy’e gelen Yunan Tümeni, Simav - Demirci arasındaki dağları aşamadığını, Sındırgı yönüne doğru gittiğini görmekteyiz. Dolayısıyla Simav’ın kurtuluşu ile Demirci’nin kurtuluşu arasında hiç bir bağlantı yoktur. Yine bu bilgi ve belgelerden Demirci’nin dört defa işgal edildiğini, bu işgaller sırasında halkın büyük sıkıntılar çektiğini anlıyoruz. 

               En önemlisi de Demirci’nin 30 Ağustos 1922’de kurtulduğunu öğreniyoruz. Yani DEMİRCİ’NİN KURTULUŞU 30 AĞUSTOS’TUR. 

BELGE 1
BELGE 2

               

DİPNOT : 

------------------------------------

               1 Kurtuluş Savaşı’nda Manisa, s. 183; Demirci Akıncıları, s. 19.

               2 Demirci Akıncıları, s. 18-19; Kuvâ-yı Milliyecilikten Valiliğe: İbrahim Ethem Akıncı, s. 81.

               3 Demirci Akıncıları, s. 18-19; Kuvâ-yı Milliyecilikten Valiliğe: İbrahim Ethem Akıncı, s. 81.

               4 Yüzüncü Yılında Milli Mücadele Döneminde Manisa (Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demirci), cilt 2, s. 342.

               5 Belgede adı geçen Hocalar köyü, camisiyle birlikte tamamen yakılarak haritadan silinmiştir. Hocalar köyünden geriye evlerin yıkık duvarları ile köyün keşkek dövülen dibek taşı kalmıştır.

               6 Demirci Akıncıları, s. 19.

               7 Demirci Akıncıları, s. 19; , Kuvâ-yı Milliyecilikten Valiliğe: İbrahim Ethem Akıncı, s. 81.

               8 Yüzüncü Yılında Milli Mücadele Döneminde Manisa (Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demirci), cilt 2, s.361.

               9 Yüzüncü Yılında Milli Mücadele Döneminde Manisa (Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demir-ci), cilt 2, s.361.

               10 Yüzüncü Yılında Milli Mücadele Döneminde Manisa (Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demir-ci), cilt 2, s.363.

               11 Yüzüncü Yılında Milli Mücadele Döneminde Manisa (Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demir-ci), cilt 2, s.363.

               12 Demirci Akıncıları, s.323

               13 Yüzüncü Yılında Milli Mücadele Döneminde Manisa (Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demir-ci), cilt 2, s. 364.

               14 Yüzüncü Yılında Milli Mücadele Döneminde Manisa (Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demir-ci), cilt 2, s. 366.

 

               KAYNAKLAR        :

               1. Ergül, Teoman, Kurtuluş Savaşı’nda Manisa, Manisa Kültür Sanat Kurumu Yayını, İzmir, 1991.

               2. Akıncı, İbrahim Ethem, Demirci Akıncıları, Türk Tarih kurumu Yayınları, Ankara, 1989.

               3. Oğuz, İsmail, Kuvâ-yı Milliyecilikten Valiliğe: İbrahim Ethem Akıncı, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2017.

               4.  Prof. Dr. Nurettin Gülmez (ed.)  – Doç. Dr. Nejdet Bilgi (ed.), Yüzüncü Yılında Milli Mücadele Döneminde Manisa (Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demirci), Ankara: cilt 2, Berikan Yayınevi, Ankara, 2020.

               CUMHURİYETİMİZİN KURULUŞUNUN 100. YILINDA VATAN SAVUNMASINA KATKIDA BULUNAN BÜYÜK ÖNDERİMİZ ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI İLE TÜRK HALKINI SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ. 

               RUHLARI ŞAD; MEKANLARI CENNET OLSUN.

YAZARLAR