Ramazan Bayramının ilk günüydü. Demircimizin gelenekselleşmiş kortej halinde yapılan Bayram Törenimiz, bu kez Belediye Başkanımızın bir organizasyonu ile video konferans yoluyla yapılabildi. O bayramlaşmanın da davetlileri arasındaydık.
Yaklaşık 16 - 17 davetlinin iştirak ettiği bu bayramlaşma töreninde, katılımcılara kısa da olsa bir söz hakkı verilerek bayramlaşmaya katılmaları sağlandı.
Aynı zamanda canlı olarak paylaşımı yapılan bu söyleşiye biz de konukların bayramını kutlayarak başladık ve Demirci İlköğretmen Okulu Mezunları Derneği Başkanı olarak da, temsil ettiğim insanların adına konuşma yaptım. Konuşmamızın özü, Dernek olarak Belediye başkanlığına 6 ay önce yazdığımız ve Demirci Öğretmenler Anıtı yapma girişimimiz ve bu konudaki gelişmeleri öğrenmek, sorgulamaktı.
Sayın Başkan, bu konuda bize bir söz verildiğini, bu sözün de tutulacağını ancak okul civarında bazı inşaat çalışmalarının başlatıldığından, bunun sonucunun beklenmesi gerektiğini ifade etti.
Biz de kendisine ve ekibine teşekkür ederek konuşmamamızı sonlandırmıştık.
Katılımcılarımızdan biri Demirci’den çok sayıda bilim ve ilim adamı çıktığından dem vurunca, ben de söz isteyip, bu konuda bir Çalıştay yapılmasını önerdim. Ama bu çalıştay, daha önce Demircide yapılan çalıştaydan farklı olacaktı. Olmalıydı.
Tam olarak ifade ettiğim gibi; Demirci ve Demircili yalnızca Demirciden ve Demircide yaşayan Demircililerden oluşmamaktadır. Bütün yurtta özellikle de İzmir, Ankara ve İstanbul’da çok sayıda Demircili vardır ve bu insanlar, gerek sanat, gerek iş, gerek bilim dalında söz sahibidirler. Bunların Demirci üzerine söyledikleri ve söyleyecekleri önemlidir. Onlar dinlenmeli ve görüşlerine yer verilmelidir. Bu görüşler neticesinde her konuda bir çıkış yaratabileceğini ifade ettim. Bu çalıştaya yalnızca Demirci dışında yaşayan Demircililerin davet edilerek yapılması gerektiğini ifade ettim.
Tam da bu sırada söz alan Prof. Nurettin Gülmez Hocam da, çalıştaya destek vererek adını da kendisi önerdi: Demirci’nin Dış Yüzü Çalıştayı.
Evet, Demircinin dış yüzüne ihtiyacımız vardır. Demircinin dış yüzü görülmeli ve dinlenmelidir. Sanatta, edebiyatta, iş hayatında, bilim dünyasında, ziraatta, bürokraside, ticarette başarılı, deneyimli insanlarımız bir araya getirilerek, onların gözünden Demirci dinlenmeli ve görüşleri not alınmalıdır. Bu görüşler üzerine bilahare çalışılarak, dersler çıkarılmalı, projeler geliştirilmelidir. Demirci’nin sorunlarına bir de bu gözle bakılmalıdır. O sorunlara değişik gözle bakılmalıdır.
Bu konuyu çok önemsediğimi, hatta bu konuda ilk girişimimi yıllar yıllar önce dönemin Belediye Başkanıyla yapmaya kalktığımı ve başarısızlığa uğradığımı eski yazılarımın birisinde belirtmiştim. Niyetimiz asla geçmişi sorgulamak değildir, lakin köklü çözümler yaratmanın yolunun, çözüm yaratacak köklü yollar bulmak olduğunu bilmeyenlere hatırlatmaktır.
Demircinin Dış Yüzü Çalıştayı, ne yapacaktır?
Demirci’de doğmuş-büyümüş veya kendini Demircili hisseden insanlarımızdan, Demirci dışında yaşayan, mesleğinde başarılı, deneyimli olanlarının, Demirci için söyleyecek sözü olanlarının bir araya getirilmesidir.
Bu insanların, muhtemelen işin kolaylığı açısından Manisa’da veya İzmir’de bir araya getirilerek, Demirci’nin sorunları hakkında düşüncelerinin dinlenmesi, çözüm yollarının araştırılmasıdır. Bu çalıştayın kişiler bazında önceden konuşacakları konu alanları belirlenip, seçilmesinin sağlanarak tekrarlardan kaçınılması da sağlanabilecektir. Böylelikle de çok değişik konulara el atılması ve değerlendirilmesi de sağlanmış olacaktır. Esas olan da davet edilecek insanların iştigal konuları ile sınırlamak ve konuyu belirlemek olmalıdır. Çalıştayın en önemli unsuru, gerek çalıştaya katılanların, gerekse de çalıştaya izleyici olarak katılacak olanların aktif biçimde sorularıyla destek vermeleri olmalı, bu ortam da hazırlanmalıdır.
İyi organize olunur ise bir gün içinde başlatılıp, bitirilecek olan Çalıştayın detayları ise önceden oluşturulacak bir sekretarya ile belirlenmelidir ki bu sekretarya aynı zamanda çalıştayı organize komitesi olarak da görev yapmalı ve yetkilendirilmelidir.
En önemli soru ise çalıştay ne zaman yapılmalıdır? Aslında tek cevap bulunmaktadır; hemen! Ama bunun olmayacağını, olamayacağını da bilen biri olarak cevabımız, Demirci’nin Kurtuluş Günü olmalıdır!