Yerkabuğunun anlık olarak kırılması ve kırılma ile birlikte sarsıntı meydana gelmesi deprem olarak isimlendirilmektedir. Depremler bazen ufak sarsıntılar şeklinde gerçekleşse de en son 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş bölgesinde olduğu gibi yoğun can ve mal kaybının yaşanmasına da yol açmaktadır.
Depremlerin önceden tahmin edilmesinde ve deprem sonrası araştırmalarda birçok meslek disiplini görev almaktadır. Bu mesleklerden birisi de harita mühendisliğidir. Harita mühendisleri deprem öncesi tahmin çalışmalarında, deprem anı ve deprem sonrası süreçte aktif görev almaktadır.
Deprem tahmin çalışmaları için çeşitli belirtiler incelenmektedir. Bu belirtilerden birisi de iyonosferdeki toplam elektron miktarıdır. GNSS verilerinin değerlendirilmesiyle iyonosferde bulunan elektron miktarı belirlenebilmekte ve değişimleri izlenebilmektedir. Yapılan çeşitli çalışmalarda depremlerden 7-8 gün öncesinde iyonosferdeki elektron miktarında değişiklikler olduğu görülmüştür. Yine uzun yıllar periyodik olarak yapılmış GNSS ölçülerinin değerlendirilmesi ve analizi ile elde edilen sonuçlar da depremler ile ilgili bilgiler vermektedir. Günümüzde gelinen noktada depremin olacağı belirlenebilmekte fakat kesin zamanı bilinememektedir. Teknolojinin gelişmesi ve bu yönde yapılan çalışmaların artması ile ilerleyen yıllarda depremler hakkında daha fazla bilgi sahibi olacağımız beklenmektedir.
Depremin neden olduğu yer değiştirmenin büyüklüğü ve yönü de GNSS ölçüleri ile belirlenmektedir. Harita mühendisliğinin alt dalları olan fotogrametri, CBS ve uzaktan algılama gibi yön temlerle hasar tespiti hızlı şekilde yapılmakta ve modellenebilmektedir. Yine bu yöntemlerle enkazın kapladığı alan ve hacim de hesaplanabilmektedir. Deprem sonrası arama kurtarma çalışmalarında arama ekiplerinin güvenliğini sağlamak amacıyla enkaz çevresindeki binalar total station gibi ci hazlar ile sürekli ölçülür ve elde edilen veriler çeşitli yazılımlar yardımıyla anlık olarak analiz edilir. Analizler sonucunda binalarda hareket olduğu tespit edilirse arama ekipleri uyarılarak olası kazalar engellenmektedir.
Depremler bina hasarlarının yanı sıra altyapı, demir ve kara yolu, köprü, tünel, baraj gibi önemli yapılarda da hasarlara yol açabilmektedir. Harita mühendisleri tarafından oluşan deformasyonların büyüklüğü ve riskli olup olmadığı çeşitli yöntemlerle analiz edilmekte, hasar ların onarılması için ihtiyaç duyulan altlık haritalar hazırlanmakta ve planlanan onarım projeleri arazide uygulanmaktadır.
Depremler sonrasında oluşan bir diğer problemde mülkiyet sorunlarıdır. Mülkiyet sorunlarının giderilebilmesi için gerekli olan 22-A gibi uygulamalar, güvenli ve sağlam zeminlerde bulunan alanların imara açılması için gerekli olan 18. Madde uygulamaları, yeni yapılacak binaların inşaatı için gerekli olan dosya ve aplikasyon işlemleri harita mühendisleri tarafından yapılmaktadır.
Deprem kuşağında yer alan ülkemizde meydana gelecek yeni depremlerde can ve mal kayıplarının olmaması temennisiyle…