Prof. Dr. Ayşe İLKER


DR. KADİR ARISOY VE GIDA TAKVİYELERİ

"... Dr. Arısoy, aynı odayı paylaştığımızda “Organik Kimya” anabilim dalında doçentlik başvurusunu yapmak için çalışıyordu. Yayın hazırlıkları, deneyler, laboratuvarlar… Çabasını görebiliyor, hem meslekî hem ilmî yönden erdemli bir duruş sergilediğini anlayabiliyordunuz..."


         1994’ün Aralık ayında Gazi Üniversitesinden Celal Bayar'a geldiğimde Fen-Edebiyat Fakültesi, İstasyon mevkiinde yerleşmişti ve bu bina Mühendislik Fakültesiyle müşterek kullanılıyordu.  Öğretim üyeleri için de oda yetersizliği vardı; bu sebeple bana kimyacı ve fizikçi arkadaşların odasında yer gösterdiler. İki kimyacı, bir fizikçi ve benimle hemen hemen yakın zamanlarda gelmiş tarihçi bir arkadaşla, iki yıla yakın bir süre beş kişi aynı odayı paylaştık.

         Kimyacı arkadaşlar Dr. Kadir Arısoy ve Dr. Yüksel Abalı idi. İkisi de çok ciddi çalışan, doçentliğe hazırlanan, öğrencilerinin yetişmesi için çaba sarf eden bilim insanlarıydı. Boşa vakit harcadıklarını hiç görmedim. Yüksel Bey'in bor alanındaki çalışmaları millî kimyamızın ürüne dönüştürme kapasitesini de göstermiş oldu. Onu başka bir yazıda ele alacağım. Size Dr. Arısoy'dan söz etmek istiyorum bugün.

         Dr. Arısoy, aynı odayı paylaştığımızda “Organik Kimya” anabilim dalında doçentlik başvurusunu yapmak için çalışıyordu. Yayın hazırlıkları, deneyler, laboratuvarlar… Çabasını görebiliyor, hem meslekî hem ilmî yönden erdemli bir duruş sergilediğini anlayabiliyordunuz. Yayınlarını tamamladı ve başvurusunu yaptı. 1990'lı yıllarda yayın aşamasından geçtikten sonra sözlü sınava giriliyordu. İki basamaklı bu sınavın sözlüsü birkaç sene önce kaldırıldı biliyorsunuz. Onun, üç doçentlik başvurusu da yayından döndürüldü. Jürilerde bulunan üyeler, bilimsel hakkaniyet ölçüleri dışında ölçütler kullandıkları için, Dr. Arısoy'un nitelikli bilimsel çalışmalarını değerlendirmedi bile. O dönem üçten fazla başvuru hakkı tanınmıyordu adaylara. Dr. Arısoy, Celal Bayar'ın Muradiye yerleşkesindeki Fen- Edebiyat binasına taşındıktan sonra da çalışmalarını sürdürdü.

         Bölümlerin katları ve odaları ayrıldığı ve iki kişiye bir oda düştüğü için daha rahat bir ortama kavuşmuştuk. Ama bizim hem Dr. Yüksel Abalı hem Dr. Kadir Arısoy ile dostluğumuz aynı içtenlik ve saflıkta devam etti. Dr. Arısoy, 2007 yılından itibaren "Gıda Takviyesi" konusunda çalışmaya başladı. "Extraction / özütleme" denen yöntemle bitkilerin özütünü çıkararak suda veya yağda çözünür hale getirilebilen doğal gıda takviyeleri üretti. Bu doğal gıda takviyelerinden bazıları adet / regl sancılarının azaltılmasından vücuttaki başka ağrıların dindirilmesine kadar değişik alanlarda kullanılmaktadır.

         Dr. Arısoy 2013'e kadar Celal Bayar'da hem "Organik Kimya" alanındaki lisans ve lisansüstü derslerini vermeye devam etti, hem de bitki özlerini özütleme yöntemiyle şifalı gıda takviyeleri haline getirmeye. 2013 yılında emekli oldu. Onun emekli olmasına üzülmüştüm. Bizim gözümüzde o bilimsel anlamda bir profesörden daha fazla bir anlam taşıyordu. Onun akademik ilerleyişinin doçentlik jürilerince durdurulması, bilimsel çalışmalara vurulan darbelerden biridir dersek, abartmış olmayız.

         Dr. Kadir Arısoy, 2013'teki emekliliğinin ardından gıda takviyesi için üretim yapan "Yeşil Deva"  adında kendi firmasını kurdu. Firma kuruluş ismini Devaco biçiminde geliştirdi ve an itibariyle ürettiği farklı gıda takviyeleri ile ilaçların yan etkilerine doğrudan maruz kalmak istemeyenler için alternatif bir şifa kaynağı oldu. Bu bilgi, doğrudan şifa bulduğum bir takviyeye dayanıyor. Yazıyı yazmaya sebep olan etken ise, kullandığım kollajen katkılı takviyenin bende tam manasıyla somut bir iyileşme sağlamış olması.

         2020 yılının ikinci yarısındaki “Salgın (pandemi)”  dolayısıyla uzaktan eğitime başlandı hepinizin malumu olduğu üzere. Bizler de hep ayakta ve sırtından ter damlayarak ders anlatan kişiler olarak masa başına ve sandalyeye bağlı kaldık. Üç buçuk- dört ay, oturarak ders anla-tırken, sağ dizimin duruşunu sürekli değiştirme ihtiyacı hissediyordum. Sonra, dizim ağrımaya başladı ve daha sonra hiç bükememe ve dizimin üstüne bir gram bile bir ağırlık verememe şikayetlerim oldu. Arayış içindeyken, oğlum H. Alp'ın, kız kardeşine gönderdiği ve kızımın da bana hararetle tavsiye ettiği “Yeşil Deva /Joint Care” (Undenatured Type I, Type  II Collagen)  tabletleriyle tanıştım. Öğrendim ki oda arkadaşım Kadir Arısoy’un ürettiği takviye tabletler bunlar. Onun çalışmalarını, anlattıklarını yakından bilen biri olarak güvenle tabletleri kullanmaya başladım. İlk yirmi gün içinde dizimde bir yumuşaklık olduğunu ve hareketlerimde kaybettiğim esnekliğin geri dönüşünü hissetmeye başladım. Şu  anda ikinci kutunun sonlarındayım ve dizimi tam olarak büküp, üstüne ağırlık verebiliyorum.

         Doçentlik jürisindeki üyeler Dr. Kadir Arısoy'a ideolojik bağnazlıklarıyla baktılar. Onun şu anda yaptığı işin Biontech'den veya anlı şanlı ilaç firmalarının başarısından ne farkı var?  Hiç kimsenin desteği olmadan tamamen kendi zihinsel çabası ve kişisel gayretiyle ürettiği gıda takviyeleri, pek çok çaresiz insana deva ve şifa dağıtıyor.

         Çalışmalarını geliştirmek için sürekli olarak bilimsel yayınları takip edip bunları tarıyor, yeni gelişmeleri takip ediyor. Başlangıçta eczacı ve kimyacılardan oluşan ekibi şu anda gıda mühendisi ve kimyacı araştırmacılardan oluşuyor ve çalışmalarına birlikte devam ediyorlar.

         Hiç abartmadan söylüyorum: Celal Bayar’lı bir bilim insanının insanlığa katkısıdır bu. Erdemli ve dürüst çalışmanın, bilimsel bilgi üretmenin ne kadar kıymetli olduğunu da Dr. Kadir Arısoy adıyla birlikte ifade etmek istiyorum. Teşekkürler Kadir hocam.

         Kaynak : tarihistan.org

YAZARLAR