Kalbin attığı her ritim, aslında yaşamın bize sunduğu yeni bir fırsattır. Sağlıklı bir kalp, uzun ve kaliteli bir yaşamın anahtarıdır. Ancak çoğu zaman bu eşsiz organın değerini, onu yıpratmaya başladığımızda fark ediyoruz. Oysa kalbimize göstereceğimiz küçük bir özen, geleceğimize yönelik bir yatırımdır.
Her yıl 29 Eylül de kalp ve damar hastalıklarına dikkat çekmek için Dünya Kalp Günü olarak kutlanmaktır. Bu özel gün hem farkındalık oluşturmak hem de sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmek için önemli bir fırsattır. Kalp - damar hastalıkları dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almakta ve her üç ölümden biri bu nedenle meydana gelmektedir. Ülkemizde de tablo farklı değildir; 2024 yılında ölümlerin %36’sı dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklanmıştır. Dolaşım kaynaklı ölümlerin %42,9’unu iskemik kalp hastalıkları (kalbi besleyen damarların tıkanması), %23,9’unun diğer kalp hastalıkları (Ritim bozuklukları, kalp yetmezliği, kalp kapak problemleri v.b), %18,3’ünün serebrovasküler hastalıklar(inme) nedeniyle meydana gelmiştir.
Kalp hastalıklarının önemli bir kısmı önlenebilir risk faktörleriyle ilişkilidir. Bunlar arasında:
• Sağlıksız beslenme,
• Fiziksel hareketsizlik,
• Tütün ve alkol kullanımı,
• Hava kirliliği,
• Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol seviyeleri, diyabet ve obezite ön planda yer almaktadır.
Ayrıca aile geçmişi, stres, yaş, cinsiyet ve etnik köken de kalp sağlığını etkilemektedir.
Değiştirilebilir risk faktörleri alacağımız önlemler ve yaşam tarzı değişiklikleri ile ortadan kaldırılabilir. Yaşam kalitemizi sürdürmenin önemli bir adımı olur.
Dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, sigara ve alkol kullanımından uzak durma, stresi yönetme ve düzenli sağlık kontrolleri kalp sağlığını korumanın temel adımlarıdır. Günlük yaşam-da atılacak küçük ama kararlı adımlar, uzun vadede kalp sağlığını koruma ve güçlendirmekte büyük rol oynamaktadır.
Kalp sağlığımızı korumak için hayatımızda yapabileceğimiz birkaç küçük değişim ile başlayabiliriz:
- Tütün kullanımından ve pasif sigara içiminden uzak durun. Sevdiklerimizi de korumaya özen gösterelim.
- Düzenli fiziksel aktivite yapın; hareket hem stresi azaltır hem de kalbi güçlendirir.
- Dengeli beslenmeye özen gösterin; şeker ve tuz tüketimini sınırlayın. Sınırlı karbonhidrat ve mevsiminde meyve - sebze bunun anahtarıdır.
- Hazır ve paketli gıdaları dikkatli tüketin, etiket okumayı alışkanlık haline getirin.
- Düzenli sağlık kontrolleri ile hastalıkları önleyebiliriz aynı zamanda mevcut hastalıklarımızı kontrol altında tutalım.
Kalp sağlığını korumak, bireyin kendi yaşam kalitesini yükseltmekle kalmaz; toplumun genel sağlığına da doğrudan katkı sağlar. Dünya Kalp Günü, hepimize kalbimize daha fazla özen göstermemiz gerektiğini hatırlatan önemli bir fırsattır. Unutmayalım ki sağlıklı bir kalp, sağlıklı bir geleceğin anahtarıdır. Kalbimiz hastalıkların değil sevdiklerimizin olsun.
