3. (g) AKDERE MAHALLESİ KÖY ODASI
Köyde köy halkı tarafından yaptırılan köy odasında köye dışarıdan gelen konukların konaklaması için yapılmış bina.
Gelen konuklar, yatırılıyor, yediriliyor, içiriliyor. Bu hizmet köy halkı tarafından sırayla karşılanıyor. 20 - 30 yıl öncesine kadar gezmeye, düğüne vs. gelenler burada misafir ediliyordu. Alt katında mutlaka hayvan damı bulunuyor ve gelenlerin hayvanları burada barındırılıyordu. Aynı şekilde hayvanların iaşesi yani yedirilip içirilmesi de yine köy halkı tarafından sırayla karşılanıyordu.
Ayrıca eskiden köyün ileri gelenleri ve yaşlılar burada köyün gençlerine savaşla ilgili veya tecrübeleriyle ilgili diğer anılarını köy odasında paylaşarak anlatıyorlardı.
Yanda yenilenen köy odası görülmektedir. Eski dönemlerde çerçiler (değişik şeyler satan seyyar satıcı), boyacılar, semerciler, ayakkabıcılar, nalbantlar, kalaycılar yılın belli dönemlerinde kendi branşlarında hizmet vermek için köye geldiklerinde bu odalarda binek araçları ve hayvanları dahil konuk edilirlerdi. Ayrıca köy odasında yaren eğlenceleri yapılır, kaşık oyunları gibi oyunlar oynanılır, yatsı namazından sonra ise dini sohbetler gerçekleştirilirdi. (K.7) Son zamanlarda Pandemi salgını öncesine kadar da düğün, şenlik gibi nedenlerle konuk olarak gelenler yine burada konaklayabiliyorlardı.
Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Bilim Dalı 4 ncü sınıf öğrencisi olarak yaptığım Etnoarkeoloji çalışmasında ödev konusundan biri olan Akdere Mahallesi ile ilgili çalışmamda gerek fotoğraf çekimi ve gerekse bilgilenme konusunda yardımcı olan Akdere Muhtarı Necati Koç, Kasımfakı Mahallesi Muhtarı Ahmet Dinçer, Taş ve İnşaat Ustası Hasan Korkmaz, Akdere Mahallesi sakini İsmail Sapmaz, Demirci Akıncıları Derneği Başkanı Emekli Tarih Öğretmeni Hüseyin Kıncı’ya teşekkür ediyorum.
SONUÇ:
Yaptığım bu mütevazı çalışma umarım yaşadığımız çevrede kanıksadığımız bazı yönlerin farkına varmamıza vesile olur. Köyden şehirlere göçün büyük rakamlara ulaştığı son olumsuz gelişmeler herhangi bir yerleşim yerinde bile bariz bir şekilde göze çarpmaktadır. Geleceğe yönelik olarak kırsal kesim üretim faaliyetlerinin azaldığını gözlemlediğim ve değerlendirdiğim bu olumsuz gelişmeler geleceğe dair kaygıları ister istemez yaratmaktadır. Tarım ve hayvancılığın tekrar özendirilmesi, modern usullerle ve devlet desteğiyle teşvik edilmesi ve gençlere bu yönde bir ufuk açılması halinde; göçler yavaşlayıp kırsal kesimin pastoral çekiciliğine paralel olarak aile ve ülke ekonomisine geri besleme yapıp yüksek bir artı değer katacaktır. Bu da tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılığı minimum düzeye indirerek veya kaldırarak geleceğe bu yönden daha güvenle bakmamızı sağlayacaktır.
(Zafer DİLŞEKER / 28 Nisan 2021)