Bir çocuğun hayaline dokunmak için çabalamak, onun acılarının arasında hayatın devam ettiğine dair bir umut yakalamasına ortak olup en zorunu yaşamak yaşatabilmek. Bu tarifsiz hüznün arasında çabalayıp sonuçlarını almak sanırım kelimelerin arasında yer alamayacak kadar sonsuz anlamlar taşıyor.Feyza bütün bu paylaşımları anlatırken duygular arası geçiş yaşadım her sözün arkasından gelen mutluluk içeren çocukların ifadeleriyle yenilendim.Ta ki hazırladıkları sunuyu benimle paylaştıkları ana kadar hiçbir yazıyı hazırlarken bu derece üzülmemiştim.Gözyaşlarının,hayata tutunma çabalarının içerisinde yer alan gerçek kahraman, kendileri küçük ama kocaman yürekli çocuklarımızla resimleriyle tanışınca yazarken gerçekten inanılmaz zorlanıyorum.Her satır her boşluk her söz FARKLI bir dünyaya açılıyor gibi.En kıymetlilerimize umut olup ,ben zaten tıp fakültesi öğrencisiyim yeterince yoğun bir programım var demeden ellerinden gelenin fazlasını yapıyor seviyor ,emek veriyor,iyileşmesi için her türlü desteği sağlıyor.Ben gerçekten yürekten kutluyorum Sevgili Feyza Gül ve arkadaşlarını bu projeyi yaşatarak ne kadar gurur verici bir çalışmada yer aldıklarını anlatamam.Sınavlarının arasında bu çalışmayı gerçekleştirebilmek adına bizlere zaman ayırarak bilgilendirdiği için kendisine tekrar teşekkür ediyoruz.
Feyza Gül 20.05.1994 yılında Demirci’de doğdu. Atatürk İlköğretim Okulu ,Uşak Fen Lisesini bitirdi.Şuanda İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Dönem Beş öğrencisi. Leyla’dan Sonra projesini İzmir Katip Çelebi Üniversite’sinde kurarak arkadaşlarıyla birlikte projeyi başarıyla sürdürmekte.
Leyla’dan Sonra evet bu ismi ilk kez internette gördüğüm bir paylaşımda fark ettim, nasıl bir çalışma olduğunu sizler gibi ben de bilmiyordum. İnternetten araştırma yaptığımda ise bu süreçte imkansızlık içerisinde mutluluğa uzanan zorlu bir yolda yürüyen tıp fakültesi öğrencileri çıktı karşıma… Feyza Gül bu projeyi İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesinde yapılandırarak başlatan Tıp Fakültesi Öğrencisi olan gönüllü iyilik elçimizden Leyla’dan Sonra projesinde birçok hayalin gerçekleşmesi için çabaladı birçok dileği arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdi.
Hastanede çocuk olmak zor… Yaşıtları koşup oynarken,okula gidip teneffüse çıkarken onların tek yapabildikleri adını bile anlamakta zorlandıkları bir hastalıkla mücadele ederek tüm zamanlarını yataklarında minik yorgun bedenleriyle iyileşeceklerini düşünerek geçirdikleri zamanlar.… Kimi uyuyor, kiminin ağrısı var, gözleri dolu dolu ama umutlu. Damar yolunu açan iğnenin takılı olduğu ellerinde oyuncakları, boya kalemleri, kitapları… Tüm bu olumsuzlukların ortasında kardelen misali açan çiçekler oluyor hayalleri…
Leyla’dan Sonra’ ekibi ağır hastalıklarla mücadele eden çocuklara, ‘Hayatta en çok istediğin şey ne?’ sorusunu sorarak, yanıtları sosyal medyadan yardımseverlere ulaştırıyor
Grubun ‘Leyla’dan Sonra’ ismini almasının öyküsü ise trajik. Hayalini gerçekleştirmek için ilk dokundukları çocuk olan Leyla, isteği olan bisiklete kavuşamadan hayata gözlerini yummuş. Proje günden güne büyüyerek başka illere de yayılıyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul(Çapa) Tıp Fakültesi’nde üç öğrenciyle başlayan projeyi şimdi 2214 çocuk 34 aktif fakülte 2592 Tıp Fakültesi öğrencisi 55000 takipçi ile çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.21 Tıp Fakültesinde ise başlaması için çalışmalar devam etmektedir.
Leyla bisiklet istemişti ama...
Leyla, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geldiğinde henüz 6,5 aylık bir bebekti. Teşhisi boyun tümörüydü, yani kas kanseri. Leyla’nın tedavisi tam 3,5 yıl sürdü. Geçen süre içinde doktor ablalarından ve ağabeylerinden bir isteği oldu. Leyla’nın hayali bir bisikletti. Ancak 4 yaşına girmesine günler kala Leyla kansere yenik düştü. Projenin ismi, prosedürler derken çok fazla vakit geçtiği için alamadan bir gün onu kaybettiklerini öğrenenince ‘Daha fazla beklemek yok’ dediler. Daha fazla gözyaşı ve pişmanlık kalmamalı geride 'Leyla’dan Sonra' diyerek projelerine başladılar."Üç arkadaş Leyla’dan sonra seferber oldu ve diğer kronik hastalığı olan çocukları mutlu etmenin çok da zor olmadığını gördüler. Gönüllüler ile hastalar arasında köprü oldular.
Feyzacığım sizler Leyla’dan Sonra projesi ile siz nasıl tanıştınız?
Ben çocuklarla ilgili bir çalışmayı yapmayı çok istiyordum. Çocuk oyun kulübü tarzı bir şey açmayı düşünmüştük Onkoloji'den Yrd. Doç. Burcu BELEN Leyla’dan Sonra Projesini Üniversitemizde yürürlüğe geçirebilirsiniz dedi ve her şey çok yolunda gitti. Dekan hocamız Prof. Dr. M. Ali MALAS da çok ilgili, herhangi bir sorumuz olduğunda özel kalemiyle, asistanıyla konuşalım demeden direk kapısını çalabiliyoruz, içeriye girip bire bir Dekan Hocamızla konuşabiliyoruz ve bu işimizi çok kolaylaştırıyor. Biz Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi olmamıza rağmen Pediatri Servisi olmadığı için Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine gidiyoruz, ziyaretlerimizi orada yapıyoruz.
En büyük destekçileriniz kimler?
Leyla’dan Sonra projesinde hocalarımız bize karşı o kadar anlayışlılar ve yapıcılar ki herhangi bir sorunumuz olduğunda hemen gidebiliyoruz. Hemen çözümlüyoruz ki Leyla’dan Sonra maddi bağış kabul etmeyen bir oluşum Bir gereksinim olduğunda hemen temin edilmesi gerekiyor ama hocalarımız bu konuda tam destek veriyor düşünün serviste parti vermemiz için palyaço kıyafeti gerekiyor hocalarımız siz gösterin biz alalım diyor o derece de ilgili davranıyorlar. Pasta alınması gerekiyor ki onkoloji servisindeki çocukların dikkatle seçilen ürünler alınabiliyor. Pasta,şekerli gıda tüketilmemesi gerekiyor.Sadece nötropenik pasta denilen bir şey var İçerisinde fındık,fıstık,krema,çiğ yumurta olmayan bir pasta oluyor ve bu özel yapılıyor partilerimizde bu pastayı kullanıyoruz.Bunların yapım aşaması,alınması konusunda yine en büyük desteği hocalarımızdan görüyoruz.Sinema günleri düzenliyoruz sınıfımızda çocuklar ve anneleriyle sinema günleri düzenliyoruz.Çocuklara bilet kesip yerlerini fenerle gösteriyoruz.İzmir Katip Çelebi Üniversitesi olarak şu ana kadar 112 üyemiz ile Ece’den itibaren 62 çocuğun hayaline dokunduk.Bu sene İzmir’de Leyla’dan Sonra’nın Sorumlu Kampı’nı yapmayı düşünüyoruz o konuda da hocalarımızın desteği çok oluyor tekrar kendilerine teşekkür ediyorum.
Leyla’dan Sonra Projesine kaçıncı sınıflar dahil olabiliyor?
Leyla’dan Sonra projesine dönem birden dönem altıya kadar isteyen herkes katılabiliyor tek şartı Tıp Fakültesi öğrencisi olması. Bunun içinde yakın zamanda birinci ve ikinci sınıf öğrencilerimizle tanıtım çalışması yaptık. Kendi fakültemizde, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sürekli bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi'nde tedavi gören 16 yaşındaki Onur'un Galatasaray takım kaptanı Selçuk İnan ile tanışma hayalini gerçeğe dönüştürdünüz neler hissediyorsunuz?
Onur’u ziyarete gittiğimizde onun dileğini sorduk. Bizden maddi bir istekte bulunmadı onlara zaten ulaşabileceğini söyledi. Sadece Selçuk İnan’la buluşmak istediğini söyledi. Biz ona daha önce de Gökhan Özoğuz, Athenanın solistiyle görüşme talebinde bulunulduğunu fakat Gökhan Özoğuz’a ulaşamadığımızı söyledik onu çok fazla ümitlendirmek istemedik. Yine de deneyelim dedi. İyi ki de denedik.
Buluşma nasıl gerçekleşti?
Selçuk İnan’ a sosyal medya aracılığıyla ulaştık. Onur’un dileğini ekşi sözlükte paylaştılar.Bir çocuğumuzun böyle bir dileğinin olduğunu belirttik.Bir kaç gün içerisinde beni Selçuk İnan’ın basın danışmanı Eray Bey aradı onunla konuştuk Onur’un hangi günler orada olduğunu belirttik Selçuk İnan’a dilekten bahsedince bu konuda çok hassasmış ve bu hassasiyetini bizde hissettik.Uygun gün ve zamanı belirleyip geldiler.Galatasaray-Beşiktaş derbisinden sonra takım kaptanının ne kadar yorgun olabileceğini tahmin edersiniz.Ertesi gün sabah antrenmanına girip sonrasında ilk uçakla İzmir’e geldi.O günü ailesine ayırabilirdi ama o günü Onur’a ayırarak büyük bir fedakârlıkta bulundu.
Selçuk İnan bize olabilecek en kısa sürede geri dönüş yaptı ve Onur ile buluşmaları bir hafta bile sürmedi diyebilirim. Sonrasında da Onur zaten her görüştüğümüzde o günden bahsetti çok mutluydu hala da çok mutlu. Onur’un zaten serviste Galatasaray forması olmadan gezmezdi şimdi ise Galatasaray’a daha sıkı bağlandığını düşünüyorum.
Selçuk İnan ve Onur’un buluşması büyük bir başarı nasıl gerçekleşti bu dilek?
Geleceği gün aradılar ve bana iki saat sonra Selçuk İnan’ın uçakla geleceğini söylediler. Biz apar topar giderken hadi Onur’a söylemeyelim sürpriz olsun istedik ona haber vermedik. Selçuk İnan’la hastanenin önünde buluştuk birlikte gittik. Onur’un annesi zaten inanamadı. Biz zaten Selçuk beye maske giydirelim diye uğraşıyorduk. Daha önce hiç maske giymemiş maskeyi giyerken biraz zaman harcadık içeri girdiğimizde Onur koşarak bize doğru geliyordu Onur yerinden çok zor kalkan, böyle keyfi isterse hareket gelen damar yolu değişeceği zaman hemşire odasına zor giden bir çocuktu tüm bunları düşününce Onur’un koşarak gelmesi bizi çok mutlu etmişti. Onur’un odasına geçtik, hep beraber sohbet ettik. Selçuk İnan’ın tavrı çok rahattı. Onun kesinlikle ünlü biri olduğunu düşünmüyorsunuz o gün bizim için Selçuk abiydi… Onur zaten çok heyecanlıydı eğilip Selçuk İnan’a bakıyordu sürekli gülümser bir haldeydi. Onur çok mutlu ve keyifliydi bizim için de bu anı yaşamak gerçekten muhteşemdi. Onur mutluydu çünkü…
Hiç Onur’un dileğini yerine getiremezsek diye düşündünüz mü?
Dileğini yerine getiremezsek siye düşündük ama Onur’dan yedek bir dilek almıştık sonrasında dileğini yerine getirdiğimiz için gerek kalmadı.
Ziyaretleriniz her hafta mı gerçekleşiyor. Sırada bekleyen dilekler var mı?
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak bizim arkadaş grubumuz var oradan konuşuyoruz herkes boş gününü ve zamanını belirtiyor. Âmâ zaman zaman ziyarete gideceğimiz çocukların kronik hastalıkları olduğu için bazen bağışıklık sistemleri düşük olabiliyor o zaman ziyarete gidemiyoruz. Geçen hafta onkoloji bölümünde çocukların ateşleri çok yüksek olduğu için on gün süre ile ziyaret yasağı vardı, doktorumuz girmemizi istemedi. Sonuçta bizim vücudumuzda taşıdığımız mikroorganizmalar, floralar, çocuklarınkiyle çok farklı ve onlara zarar vermemek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Böyle durumlarda ziyaretlerimizi gerçekleştiremiyoruz. Genel olarak her hafta ziyaret yapan arkadaşlarımız oluyor.
Sırada bekleyen dileklerimizi “leyladansonra.com” adresinden internetten bakabilirsiniz. Orada her çocuğun bilgisi ve resmini tıklayınca dileğini görebiliyorsunuz. Bir kısmı karşılanıyor bir kısmı da bekleyen dilekler bölümünde yer alıyor. İsteyen herkes bu dileğin gerçekleşmesini sağlayabilir.
Yaptığınız ziyaretlerde seni en çok etkileyen dilekleri bizimle paylaşabilir misin?
Öncelikli olarak Onur benim çocuğumdu onun dileği önemliydi ve benim için etkileyici bir çocuktu dileğini gerçekleştirdiğim için çok mutlu oldum.
Galatasaray’ın bize yardımları çok oldu. Kaan diye bir çocuğumuz vardı Seremoniye gidip Sneijder’in elinden tutup sahaya çıkmak istiyordu. Kaan’ın dileğini gerçekleştiremedik. Kaan’ın sağlık durumu uygun değildi. Galatasaray Antalya spor maçına çıkarken üzerinde seni çok seviyoruz Kaan yazan forma ile sahaya çıktılar. Sonrasında da Kaan’a üzerinde isminin yazılı olduğu formayı hediye gönderdiler Kaan çok mutlu olmuştu. Tabi ki bizler de… Galatasaray bize dilekler konusunda çok destek verdi.
Mesela bir kızımız Selin bir yıllık keman eğitimi almak istemişti beni çok etkilemişti. Bir sanat öğrenmek istiyor eğitimine devam etmek istiyor.
Bir tane çocuğumuz Seda, yine çizgi romanları istemişti, mektup yazmayı sevdiğini söylemişti. Biz de arkadaşlarımızla toplanarak Tıp Fakültesinde okuyan arkadaşlarımızdan bir çok mektup arkadaşı bulduk hala mektuplaşıyor.
Yakın zamanda yakın dileklerden bir tanesi Selçuk İnan, Mustafa Ceceli, Eren Derdiyok, Gökhan Özoğuz bunlarla karşı karşıyayken. Bir gün bir ziyaretimizde bir çocuğumuz bizden yatak istedi. Ben sizden bir şey isteyeceksem bu yatak olabilir mi demişti çocuğun yatağı yokmuş çocuk ve yatak lüksün dışında bir istek olunca çok şaşırmıştım. Ne insanlar var hangi insanları görmezden geliyoruz ve nelere eğilmemiz gerekiyor diye kendimi sorgulamıştım.
Yine minik bir çocuğumuz vardı servisimizin maskotuydu. Şimdi iyileşti çok şükür onun dileği minik bir kemandı. Dileğini gerçekleştirdik. Ziyaret zamanımızda onun yanına gittim hoş geldin dedi, biraz oturdum, oyun oynuyorduk biraz zaman geçirdik ve bana : ”benim trombosit almam gerekiyor” dediğinde beni çok etkilemişti. Bunu söyleyen çocuk henüz dört yaşındaydı. Yaşından büyük kelimeler, laflar etmeyi hastane ortamında kala kala öğrenmiş ve hani trombosit almak onun için öyle normal bir hale gelmiş. Düşünün trombosit almam gerekiyor diyen minnacık bir çocuk inanılmaz etkilenmiştim.
Feyzacığım okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersin? Bizim bu çalışmada sizlere verebileceğimiz destek ne olabilir?
BİR DAMLA UMUT projesi de var aynı zamanda www.leyladansonra.com sitesine girdiğimizde sağ tarafta kırmızı bir kutucuk içerisinde görünüyor zaten buraya tıklayarak adınızı,soyadınızı,boyunuzu,kilonuzu,cinsiyetinizi,yaşadığınız şehri,kan grubunuzu giriyorsunuz ve sisteme dahil oluyorsunuz. Biz onkoloji hastası ve kana ihtiyacı olan çocuklarla ilgilendiğimiz olduğumuz için kan ihtiyacımız çok fazla oluyor ve Demirci için olmasa da civar il merkezlerinde yaşayan Demircili kişilerin, şu anda bu yazıyı okuyarak bilgi edinen herkesin birbirini yönlendirerek bu ihtiyacın karşılanmasında yardımcı olunabilir diye düşünüyorum. Sistemde kayıtlı olduğu için kana ihtiyaç duyulduğunda o ilde o hastanede kan ihtiyacı olduğu kişiye mesaj olarak gidiyor ve kan ihtiyacı sistemsel bir kayıtla çözümleniyor bu bilinci yaymak en büyük hedefimiz.İzmir’de stantlar açıyoruz ve bilgilendirme yapıyoruz.Halıkent Müstakil Bölge Gazetesi aracılığıyla buraya üç kişi bile kayıt yaptırırsa bizim için çok değerli.Şimdiden gazetenize ve sizlere çok teşekkür ediyorum.Hepinize sağlıklı,mutlu günler diliyorum.İyilikle kalın…
Bizler de Halıkent Müstakil Bölge Gazetesi olarak bizimle bu anlamlı projeyi paylaşan sevgili Feyza Gül ve Leyla’dan Sonra projesinin bütün gönül dostlarını kutluyoruz. Sağlıklı bir yaşama dönmeleri için acil şifalar diliyoruz. Leyla’dan Sonra bütün dileklerin gerçekleşeceği sağlıklı ve mutlu yarınlar diliyoruz.
