Ayten ERKUL


HALI’NIN SEYİR DEFTERİ

‘Ya okuyacaksın, ya dokuyacaksın’


               ‘Ya okuyacaksın, ya dokuyacaksın’

               ‘Ya okuyacaksın, ya dokuyacaksın’dır memleketimin sözü. Halının başkentidir Halıkent’tir Demirci’dir. Manisa’nın en uzak ilçesidir. Kimine göre mahrumiyet bölgesidir, kimine göre Ege’nin şarkıdır.

               Kimine göre de insanlarının yaptığı iyiliklerinin unutulmadığı hep anıldığı  anılarda kaldığı uzak soğuk dağlık bir ilçesidir Demirci.

               El halısı halıcılığı denildiğinde  ilk akla gelen memlekettir Demirci. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen binbir evladını barındırdığı okuttuğu eğitim yuvasıdır. Halının Anavatanıdır. Halının şifresi ise sabırdır, emektir geçim kaynağıdır. Okumadın mı dokumaktır. Dokursun doğru halı başına halı dokumaya hadi bakemdir. Halıyı dokumakta hiç kolay değildir. Bir  iş  değil meslektir sanattır - zanaattır halı dokumak.

               Meslek mi diyeceksiniz evet meslektir halı dokumak. Hem de ne meslek hiç aç kalmadan kimseye muhtaç olmadan hayatını idame ettirmektir. Çoluğunu çocuğunu kimseye muhtaç etmeden büyütmektir evlendirmektir hayata hazırlamaktır.                     

               Demirci halısı  evdeki halı yevmiyesi bittimi doğru komşuya (esmeye) yardıma gitmektir.                   

               Babaannemin sözü gelir yine aklıma ‘iki ellerin verdiğini biz kullar vermez’ derdi rahmetli babannem. Allah rahmet eylesin. Halı dokumak dokumayı iyi bilmek ayrıcalıktır. Her ne kadar yeni yetişen neslin çoğu bilmesede Demirci’de yaşayan şehirlere göç eden özellikle 40 - 70 kuşağı çok iyi bilirler halı  dokumayı, çezmeyi tezgaha takmayı  bilir. Kimse diyemez inkar edemez boğazımda kursağımda halı parasının lokması yok diye. 7 den 70’e hepimizin kursağında analarımızın dokuduğu kınalı ellerin kokusu, nasırlı parmakların sancısı vardır. Dokunan her halının  her ilmeğinde. geçim kaynağıdır halı. Okuyan kızlarımızda hem okumuş hem de dokumuştur Kızın çeyizidir. Oğlunun oğullarının sünnet düğünü evlilik parasıdır. Ev yapanların çimento, kum, demir, kireç tuğla işçi parasıdır. Konum komşuyla paylaştığın emek parasıdır her şeydir kısacası.

               Yüksek öğrenimde üniversitede okuyan öğrencinin anasının kokusunun sindiği harçlığıdır. Askerdeki oğulun ailesini sevdiceğini düşündüğü telefon parası, harcadığı harçlık içtiği sigara parasıdır. Anasının alın teriyle gönderdiği helal lokmanın değeridir. Hasretliklerin çekildiği  eve dönüş teskere parasıdır halı parası. Nelerle  ne emeklerle dokunmuştur. ilmek ilmek tomurcuk tomurcuk alın teridir. Kirkit seslerininin ahengi ise her zaman bir olmaz. Kollar yorgunsa. gönül yorgunsa yavaş yavaştır. Savaştır yorgunluklara. Birazda olsa azda olsa. Sinirliyse dokuyan kişi yada kişiler kirkitinin sesi çok daha başka çıkar. Hele birde neşeliyse değmeyin kirkit seslerinin keyfine radyoda çalan türkünün, sanat müziğinin tüm türkülerin melodisine eşlik edendir kirkit sesleri

               O halılarda ilmek ilmek neler dokunuyor bir bilseniz. İnsanın her hali tıkırtıkır gümbür-gümbür kirkit sesleriyle hüzünler sevinçler motiflere dökülür içten içe kaçamak kaçamak.  Ressamin  ressamların bile çizemediği ince çukur derin çizgilerdir halının dokunuş örneği. Komşunun gelip halı başında derdini anlattığı hikayelerinin sindiği sevinç hüzün ve göz yaşlarını akıttığı yer örtüsüdür halı.

               Ahh nelerle ne duygularla nasılda başlanır nasılda dokunur, dokunur dokunmasına da hemde ne fedakârlıklarla. Evin kadınının sadece dokuyacak halısı yokturki.

               Halıya usta, eşine kadın, çocuklarına da  anadır. Çoğu anneler halı başında ilme sepetlerinde büyütmüşlerdir çocuklarını. Öyle teneffüs yapayım dinleneyim kalkayım yoktur. Otur doku doku yevmiyeyi bitir kalktır. Halı Yevmiye 60 sıyırdım bir yevmiyedir. Genelde ya 30 sıyırdım bitirilir yada bir yevmiye dokunur günde eğer acele bir yere ödenecek para varsa yevmiye iki katına çıkmıştır.

               O güzelim halıların ağzı dili olsada konuşsa neler anlatacaklar bize kimbilir neler... “Halı çıkvesin  biyo sayme abla ne ihtiyaçlarım var alcendir.” İhtiyaçları karşılayandır.  Erine eşine destektir geldiği gibi gider halı parası. Başlanır başlanmaz  ihtiyacın varsa tüccardan  alınan peşin   paradır. Ne emeklerle ne çilelerle dokunmuş yerine ulaşmıştır. Belki saraylara belkide yabancı ülkedeki kraliyet ailelerine...                                    Halının başlanmasında alt ve üst kenar yerlerine yapılacak düğüme dığ dığ denir. Yeni tezgaha takılacak halının başlangıç  çözgüsüne  dığ dığ yapacak kişiler komşulardır yada eş dosttur yardıma gelen. iki kişi yada kişiler hemen gelir. Çezgilerin hazırlanması bile örgü niteliğindedir. Bahçeye yada yola iki tane Demir  çakılır. Halının büyüklüğüne göre metre karesine göre ayarlanır çözgüye hazırdır. Çözgü ipleri yumak veya bobinlerden oluşur  yere bırakılır. Demirlerin arkasına iki kişi oturur dığ dığ yapmak için (halının alt başlama ve üst bitiş yerinin sabitlenip tezgaha takıldığı yerin yapılması için hazırlanan örgüdür) çözgüsünü yapmaya başlar halının sahibi bir sağa bir sola İşi çabuk olan kişi koşa koşa gelir işin olsun kolay gelsin üç günlük iş olsun der ve başlanır bir o tarafa bir bu tarafa atılan ip halının çözgüsünü oluşturmuştur ve tamamlanmıştır.

               Halının macerası başlamıştır. Ya elemlelere konulan yün iplerinin sarma işleri nasılda zevkle yapılır. İki tane elemnenin  üzerine çileler takılır sarmaya başlanır. Oyun gibi gelirdi çocukluğumuzdaki elemnelerin  ip sararken dönmesi. Şimdiki şeytanca yapılan arkamızdan çevrilen oyunları nerden bilecektik ki çocukluk işte iplikler ilmeklerin uzun ipleridir koyunların yününden yapılır. Koyunların yünleri kesildikten sonra yıkanıp kurutulur. Sonra elde yada makinalarda eğirilip Boyahanelerde boyanır. Boya yapımında kullanılan malzemeler hazırlanıp elde edilen özel bitkisel kök boyalarla birlikte  eğrilen ipler boya kazanlarına atılarak rengarenk  boyanır. Halının kaç rengi varsa renk uyumuna göre sabitlenip boyanmaya bırakılır, boyandıktan  sonra rengarenk iplerle tek tek kurutularak yumak yapılıp halı motiflerinin  örneklerin çıkmasına yardımcı oluverir aniden. Rengarenk ahenk içinde sıra sıra dizelenmişlerdir ilmeler argaçların dökmesine devam etmektedir. Halının sahibi. Yani halıyı güzüyle sarar takmaya hazırdır halı tezgahına. Argaçları dökersin argaç yapcam değil; Argaç dökcemdir.

               Argaç nedir diye sorarsanız halı iplerini ilmekleri sağlamlamak için tellerden geçirilip kirkitlerle üzerlerine vurarak sağlamlamaktır. Kimbilir nereye nerelere  gidecektir halının yolculuğu, neresidir kim bilir. Salon halıları paspaslar sandalye (minderi) halıları seccadeler duvar halıları koridor halıları halı heybeler saymakla bitmez. Halı başında yenen kuru ekmek bile bal börek gelir halı dokuyan kişiye, kişilere. Çünkü işi aceledir. Hele evlenecek kızın oğlanın çeyiz halısıysa komşular paylaşırlar hemen aşa abla ben bugün gelcem. Hatçe abla sen yarın geldir.

               Hergün bir iki kişi konum komşu katkıda bulunmak için dokunmasına yardım ederler. İmece usulüdür Aslında. düşünüyorumda ne duygularla dokunan o halıların anaların kınalı nasırlı elleriyle dokudukları halıların değeri nasılda kıymetli. Başlamak dokumak bitirmek kenarlarının düzgün olması çok önemlidir. Hayat gibi hayatda öyle değil mi? Her şey başlanmış devam edilmiş bitirilmiş sonrada görücüye çıkmıştır tıpkı kızın doğup büyüyüp yetişip dünürcüye çıkması gibidir halı. Çoğunluk kendisine dokur ve Pazarda satar. Evinin aile bireylerinin ihtiyaçlarını alırlar. Çoğu kişilerde halı tüccarlarına dokurlar. Kendisine dokunan kişilerin halısı bitti mi. Doğru halıyı satmaya. Sabahın erken saatlerinde evden çıkılır. Koluna sıkıştırdığı aldığı gibi halıyı ya Allah bismillah der yola koyulur. Bizim büyüklerimizden öğrendiğimiz erkeklerin yolda önü asla kesilmez. Hele koltuğunun altında satacağı halıda eşinin binbir emekle dokuduğu alın terini akıttığı el emeği göz nuru halısı ise beklenir geçsin diye şimdiii nerde büyük küçük hiç önemli değil, saygısızlık diz boyu, genelleme yapmamda doğru olmaz kesinlikle.

               Halı pazara inmiştir satılmıştır parası da güzel yerlere ev halkının ihtiyaçlarına gidecektir ne büyük sevinçtir alın teridir helal lokmadır. İşte böyle helal lokma kazanan analara selam olsun. Selamlar olsun...

               NOT : Yazdığım naçizane yazıya fotoğraflarla katkıda bulunan Reyhan UĞURLU HANIMA; Değerli Hocam HALDUN CEZAYİRLİOĞLU’NA yaptığı resmiyle, tablosuyla katkıda bulunan Demirci’nin yetiştirdiği DEĞERLİ RES SAMIMIZ İSMAİL ÇEŞMECİ’YE yine ATA baba mesleğini sürdüren Demircinin ilme ve halı boya evi UYSAL BOYA EVİ Sahibi FAHRİ AKSOY’A yine Fotoğraflarıyla destek veren KAZIM AYSAN’A teşekkürlerimi iletiyorum sağolun var olun.                                                                             

Ayten ERKUL

 

 

YAZARLAR