Yüce dinimiz İslâm, insanların bu dünyada sağlıklı yaşamaları için bize emanet olarak verilen vücudumuz için yararlı olan nimetleri helal, zararlı olan maddeleri de haram kılmıştır.
İnsan sağlığını bozan zararlı içeceklerin başında alkol gelmektedir. İçkinin vücudu tahrip ederek birçok hastalıklara sebep olduğu, kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açtığı tıbben tespit edilmiştir. Alkollü içkiler, zihnin faaliyet dengesini bozduğu için insan kendini kontrol edemez, ne yaptığını ve ne söylediğini bilemez. Bunun içindir ki birbiriyle dost olan arkadaşlar arasında bile kavgalar ve tartışmalar çıkmaktadır. Trafik kazalarının da birçoğu içkili araç kullanmaktan kaynaklandığı her gün medyadan öğrenmekteyiz. Nice ailenin içki yüzünden dağıldığına hepimiz şahit olmaktayız.
İnsanlara bu kadar zararı olan alkollü içkiler hakkında Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“ Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, kısmet okları, birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?” 1
Bu ayetten de anlaşılacağı gibi içki, maddi ve manevî hayatımızı tahrip eder. İnsanın kendi sağlığını kendi elleriyle tahrip etmesi ne acı bir durumdur. “Bir kere kullanmakla bir şey olmaz” diyerek içki, uyuşturucu ve sigara gibi zararlı maddelerin pençesine düşenlerin bu illetten kurtulması kolay olmaz. Bunun içindir ki Allah Resulü “Sarhoşluk veren her şey içkidir ve bütün içkiler haramdır. Çoğu sarhoşluk veren bir şeyin azı da haramdır.” 2 buyurarak bu tuzağa düşmememizi istemektedir.
Asırlar boyu insanlığın sosyal ve manevi hayatını tahrip eden içkinin ne olduğunu en güzel ifade eden Peygamber Efendimiz (a.s.m.), “İçki, bütün kötülüklerin anasıdır” 3 buyurmuştur.
İnsanlık âlemine bu derece zarar veren içkiyle bütün dünya mücadele etmesine rağmen bir türlü önüne geçememiştir. Maddi cezalar ve zorlayıcı tedbirler fazla fayda vermemiştir. Bu tür zararlı alışkanlıkların önüne ancak eğitimle ve insanların ruh dünyalarını aydınlatan inançları kalplere nakşetmekle mümkün olacaktır. Milletimizi bu kötü alışkanlıktan vazgeçirmek, ancak onun kesin haram olduğunu anlatmakla mümkün olacaktır. Dünya ve âhiret mutluluğunun ancak Yüce Rabbimizin emir ve tavsiyelerine uymakla mümkün olduğunu unutmayalım.
Ne mutlu, haramlardan sakınıp helâl dairede yaşayabilenlere!
Dipnotlar:
1-Maide Suresi, 90–91.
2-Müslim, Eşribe, 7.
3-Tac, 3/144.