Uzman Dr. Umut OTLU


KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA)

"...Hastalık virüsün alınma şekline bağlı olarak 1-14 gün sürebilen kuluçka döneminden sonra ateş, halsizlik,  üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde ve gözlerde kızarıklık, deri döküntüsü gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde cilt kanaması, diş eti kanaması, burun kanaması, mide-barsak kanaması, akciğer ve beyin kanamaları görülebilir..."


                KırımKongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler tarafından taşınan Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirüs grubuna ait bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) karakterli bir enfeksiyon hastalığıdır.

                KKKA Hastalığı Hangi Yollarla Bulaşır?

                • Virüsü taşıyan özellikle Hyalomma türüne ait kenelerin insan vücuduna tutunması,

                • Virüsü taşıyan kenelerin çıplak el ile ezilmesi,

                • KKKA virüsünü taşıyan hayvanların kan, doku ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi,

                • KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi ile bulaşır.

 

                KKKA Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

                Hastalık virüsün alınma şekline bağlı olarak 1-14 gün sürebilen kuluçka döneminden sonra ateş, halsizlik,  üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde ve gözlerde kızarıklık, deri döküntüsü gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde cilt kanaması, diş eti kanaması, burun kanaması, mide-barsak kanaması, akciğer ve beyin kanamaları görülebilir.

 

                Kimler Risk Altındadır?

                • Hastalığın görüldüğü bölgelerde yaşayan tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçi ve çobanlar,

                • Kasaplar ve mezbaha çalışanları,

                • Veteriner hekimler,

                • Askerler,

                • Korunmasız olarak kamp ve piknik yapanlar,

                • KKKA hastaları ile temas eden sağlık personeli,

                • Laboratuvar çalışanları

 

                KKKA Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Destek tedavisi, tedavinin temelini oluşturur. Bunun yanında hastanın sıvı-elektrolitlerinin ve kan değerlerinin izlenmesi gerekmektedir. Gerekirse taze donmuş plazma ve trombosit süspansiyonu verilebilir.

 

                Keneler Nasıl Tanınır Ve Nerelerde Bulunur?

                KKKA’nın bulaşmasında Hyalomma soyuna ait keneler daha büyük bir yere sahip olmakla birlikte, 30 kene türünün bu hastalığı bulaştırabileceği bildirilmektedir. Keneler otlaklar, çalılıklar ve kırsal alanlarda yaşayan, küçük oval şekilli, 6-8 bacaklı, uçmayan, sıçramayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklembacaklı hayvanlardır. Hayvan ve insanların kanlarını emerek beslenirler. Henüz ergin olmamış Hyalomma soyuna ait keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüsleri alır, gelişme evrelerinde muhafaza ederler. Keneler, insan veya hayvanlardan kan emerken virüsleri de bulaştırırlar. Türlere göre değişmekle beraber kenelerin, küçük kemiricilerden, yaban hayvanlarından evcil memeli hayvanlara ve kuşlara kadar geniş bir konakçı yelpazesi vardır. Küçük omurgalılar ve özellikle yerden beslenen kuşlar, kenelere virüs bulaştıran en önemli konak grubunu oluşturmaktadırlar; keneler, biyolojik evrimlerinin değişik safhalarında bu canlılardan kan emerler. Ülkemiz, kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahiptir.

 

                Kenelerden Korunmak Için Ne Yapılmalıdır?

                • Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.

                • Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dâhil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır.

                • Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.

                • Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.

                • Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske v.b.) almalıdır.

                • Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.

                • Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır.

 

                Vücuda Kene Tutunduğunda Ne Yapılmalıdır?

                Vücuduna kene tutunan kişi hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla, keneyi vücuda tutunduğu en yakın yerden uygun bir malzeme (eldiven, bez ya da poşet vs) ile tutarak çıkarmalıdır. Kene çıkarıldıktan sonra tentürdiyot, gibi antiseptik bir solüsyon kene tutunma yerine sürülmelidir. Ancak, kişi, keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Vücuduna kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.

 

                Vücuda Tutunan Kene Nasıl Çıkartılır?

                Kene vücuda tutunduğu en yakın kısımdan tutulur (çıplak elle dokunmadan) ve tutunduğu yönün aksine sabit bir kuvvetle çekilir. Bunun için ince uçlu pens,  eldiven, bez ve poşet gibi çıplak elle teması önleyen malzemeler kullanılır.

                Tarla, bağ, bahçe ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidecekseniz,

                Kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyin, pantolon paçalarını çoraplarınızın içerisine sokun ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler giyinmeyi tercih edin.

                Vücuda Tutunmuş Keneyi Gördüğünüzde,

                Hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla, eldiven, kağıt mendil, bez veya naylon poşet gibi materyal kullanarak, ezmeden, patlatmadan hemen çıkarın. Kene vücuttan ne kadar kısa sürede çıkarılırsa hastalık riski de o kadar azalmaktadır. Ancak, keneyi kendiniz çıkaramıyorsanız hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurun. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneleri kesinlikle çıplak el ile öldürmeyin ve patlatmayın. Kenelerin üzerine sigara basmayın, kolonya ve gaz yağı gibi maddeler dökmeyin.

YAZARLAR