Necmi ÜNLÜ


KUR’AN AYI RAMAZAN

“ (O sayılı günler, Ramazan ayı), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin.” (Bakara, 2/185)


                Ramazan ayının çok kıymetli olması Yaratanımızın kendisine kıymet vermesiyledir. Bu ayda İnsanlığa son ilahi kitap indirilmeye başlanmıştır. Karanlıklar içerisinde kalan ve cehalet dönemini yaşayan insanoğlu Kur’an’ın inmesiyle altın çağını yaşamaya başlamıştır. Sahabeler, Efendimiz tarafından gökte parlayan yıldızlara benzetilmiştir. Bu dönüşümün yaşanmasının ana unsuru ise Kuran-ı Kerim’dir. Yaratanımızın Ramazan ayına verdiği kıymetin göstergesi olarak şu ayet-i kerimeyi yeniden hatırlayalım. Kur’an-ı Kerim’de Ramazan ayı için şöyle buyrulmaktadır.         

                “ (O sayılı günler, Ramazan ayı), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin.” 1               

                Kur’an Ramazan ayında inmiştir. Rama-zan Kur’an ayıdır. Kur’an bir aya on bir aydan daha fazla değer katmıştır. O ayı (ramazan ayını) on bir ayın sultanı yapmıştır. Yine Kur’an bir günü bin aydan daha hayırlı kılmıştır. Kendisinde inmeye başlayan Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Kur’an-ı Kerimde Kadir Süresinde şöyle buyrulmaktadır.                 

                “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” 2                

                Kur’an;  bize Rabbimizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet olarak gelmiştir.                

                Rabbimizin bizden razı olacağı şeylerin anlatıldığı kitaptır Kur’an. Bu veya daha birçok sebeplerle Kur'anı ve anlamını okurken düşüneceğimiz şey bu olmalıdır. Oruçlarımızı tutarken hatırımızda olmalıdır. Kur’an’sız ramazan olmaz. Kur’an-ı Kerimin hayata aktarılmadığı bir ramazan eksiktir.                

                Gönül Dünyamızı, akıl dünyamızı, bedenimizi, ruhumuzu güzelleştirecek, bizi şeytanın vesveselerine karşı koruyacak olan Kur’an-ı Kerime sımsıkı yapışmak müminin en temel görevidir. Kur’an gelmeden önce insanların hali perişan idi. Kur’an kutlu bir elçi olan Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) ile gönderilmeye başlayınca insanların hayatları değişti, farklılaştı, güzelleşti.                

                Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece aynı zamanda peygamber Efendimizin peygamber olarak son insanlığa gönderildiği ilk gecedir. Ramazan ayı bu sebeple peygamber ayıdır. Yürüyen Kur’an olan peygamberimizin hayatı bize en doğru yolu göstermektedir. Yazılı olan bir metnin hayata nasıl aktarılacağının cevabı peygamberimizdedir. Kur’an’a uygun bir hayat arzu edenler için rehber peygamberimizdir. Peygamber Efendimizin hayatını hayatına aktarmak isteyenler Kur’an’a bakmalıdırlar. Etle tırnak nasıl ki birbirinden ayrılmaz ise Kuran ve Sünnet öylece birbirinden ayrılmaz.                

                Bir beşer olarak dünya ve ahiret huzurunu nasıl elde edebiliriz? Sorusunun en güzel cevabını, sevgili Peygamberimizin sünnetinde buluyoruz.                

                “Hayırlınız, ahlâkı güzel olanınızdır.” diyen sevgili Peygamberimiz, sünnetiyle ahlaken kemale erişme yollarını bizlere göstermiştir. Hayatı boyunca hiç yalan söylememiş, emanete hıyanet etmemiş, ağzından hiçbir zaman beddua çıkmamış, düşmanları dahi kendisi hakkında kötüleyici bir söz söyleyememişlerdir.               

                Hz. Peygamberimizin sünneti, Kur’an-ı Kerim’in en büyük tefsiridir. Bu sebeple, sünnete tabi olmak, Kur’an’a tabi olmak anlamına gelmektedir. Allah’a hakkıyla itaat etmek ve O’nun sevgisini kazanmak için, Peygamberimizin sünnetine uyulması gerektiği unutulmamalıdır. Nitekim Allahı (c.c.) sevmenin yolu Hz. Peygambere tabi olmaktadır. Bir ayette şöyle buyruluyor.               

                “(Ey Muhammed) De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” 3                

                Yeni bir Ramazana kavuşmanın heyecanı içerisindeyiz. Ramazana ulaşmak çok önemlidir. Bu ayda yalnız Allah rızası için oruç tutmalı, ibadetlerimizi yalnız O’nun rızası için yerine getirmeli, Kur’an-ı Kerim’in o feyizli ve bereketli dünyasından istifade etmeye çalışmalıyız.

 

                Dipnotlar:

                1. Bakara, 2/185

                2. Kadir, 97/1-5

                3. Ali İmran, 3/31

 

YAZARLAR