Dr. Nurullah ABALI


KUR’AN KÖLELİĞİ KALDIRMIŞTIR!

"...'Fekku Rakabe: Köleliği dağıt / her türlü boyunduruğu kaldır / herkesi özgürleştir.' (Beled [90] 13)..."


               Kur’an daha en başlarda kölelik sorununu çözme hedefini şu ayetle duyurmuştur: “Fekku Rakabe: Köleliği dağıt / her türlü boyunduruğu kaldır / herkesi özgürleştir.” (Beled [90] 13).

               Esir ve köle edinmenin en büyük sebebi, savaşlardır. Enfal [8] 67 ayeti, esirlik ve köleliği kökten kurutmuştur: “Savaş alanında düşmanı etkisiz hale getirinceye kadar hiçbir nebinin esir alma hakkı yoktur...” Nebinin, yani savaşta uyulması gereken kuralları uygulamakla görevli komutanın esir alma hakkı yoksa, elbette Mü’minlerin de yoktur. Düşman savaştan önce veya sonra değil, sadece savaş anında çökertilmişse esir alınabilir. Savaşta alınan esirlerin esirlikten kurtulmaları için sadece iki seçenek sunulmuştur: Ya karşılıklı (fidye) ya da karşılıksız serbest bırakılmak (Muhammed [47] 4). Kur’an’da savaş esirlerinin köleleştirilebileceklerine dair herhangi bir izin yoktur. Rasulullah hayatı boyunca, ilk savaş olan Bedir esirleri dahil, hiçbir insanı köleleştirmemiştir. Fakat ne yazık ki mezhepler köleliğin devam etmesine imkân tanımışlardır!

               İslam, o günün mevcut olan kölelerini bir anda değil, bir sürece göre çeşitli vesilelerle özgürlüklerine kavuşmalarını hedeflenmiştir:

               * Mü’min veya inançsız ayrımı yapmadan köle azat etmek, onlara yardımcı olmak cennete girebilmenin yollarından birisidir, yani ibadettir (Bakara [2] 177; Beled [90] 13; Nisa [4] 36).

               * İçlerinden olumlu özellik gösterenlerle mükâtebe (özgürlük anlaşması) yapılmalıdır (Nur [24] 33). Örneğin Bedir esirlerinden bir kısmı, 10 Müslüman çocuğa okuma yazma karşılığı serbest bırakılmıştı.

               * Zekât ve sadaka verilecek 8 grup insandan bir tanesi kölelikten kurtulmak isteyenlerdir (Tövbe [9] 60). Onlara yardım etmek, iyilik yapmak gereklidir (Nahl [16] 71; Nisa [4] 36; Nur [24] 33)

               * Köleler çeşitli suçların kefareti karşılığı serbest bırakılmalıdırlar (Maide [5] 89; Mücadile [58] 3; Nisa [4] 92).

               * Kölelerle, kendi rızaları ile olmak şartıyla, evlenilmek suretiyle onların özgürlüklerine kavuşmaları sağlanabilir (Bakara [2] 221; Nisa [4] 3, 25; Nur [24] 32). Kölelerin evlendirilmesi toplumsal bir görevdir (Nur [24] 32).

               Mevcut köleler bir anda özgür bırakılsalardı, binlerce köle perişan olacaktı!      

               Örneğin ABD’deki 1861-1865 yılları arasında meydana gelen iç savaşın ardından (The American civil war) bir gecede özgür kalıp sokağa atılan yüzbinlerce köle perişan, işsiz, evsiz, yiyeceksiz kalmıştı! Yine kitleler halinde özgür bırakılan köleler toplu kargaşa veya isyanlara da yol açabilirlerdi.

               Cahiliye döneminde bir köle veya kadını öldürmüş olan özgür birisi öldürülmezdi. Statüsü yüksek, güçlü bir aileden / kabileden olan katil yerine, onların sahip oldukları bir köle de öldürülebilirdi. Hatta zayıfın güçlüden öldürdüğü bir kişiye karşılık, güçlünün zayıfa karşı soykırıma girişildiği bile olurdu.  Kur’an’ın, Bakara [2] 178 ve ilgili diğer ayetlere bakıldığında (İsra [17] 33; Maide [5] 32), öldürenin veya öldürülenin kimliğine, statüsüne bakılmaksızın kasten cinayet suçuna karşı kısas cezasını emrettiği görülecektir.

               Son olarak unutulmamalıdır ki Nahl [16] 75 ve Zümer [39] 29’da kölelik ile ilgili ifadeler bunu onaylamak için değil, sadece bir benzetme için kullanılmıştır. Kur’an bunun gibi birçok benzetme kullanmaktadır (örneğin, görme engelli ile gören: Enam [6] 50; Fatır [35] 19-22).              

               Dolayısıyla Kur’an köleliği kesin bir şekilde kaldırmıştır.

YAZARLAR