Dr. Nurullah ABALI


Kur'an'ın Yönetim ile İlgili İlkeleri


Zannedildiğinin aksine hilafet/halifelik Kur'an'ın değil, Rasulullah'tan sonra ortaya konulan bir yönetim biçimidir. İlk dört halifenin seçim şekline (biat) baktığımızda bunun bir cumhuriyet, yöneticilerin de birer cumhurbaşkanı oldukları söylenebilir. Fakat ne yazık ki daha sonra Müslümanlara saltanat ve soya dayalı yönetim biçimi dayatılmıştır. Saltanat ve babadan oğula geçen yönetim şekli 1923'e kadar sürdürülmüştür

Kur’an herhangi bir yönetim şekli getirmemiştir. Kur’an’ın getirdiği ve ortaya koyduğu şey, yönetim ile ilgili zaman üstü ilkelerdir.

Bu ilkeleri şöyle sıralayabiliriz:

Adalet, tarafsızlık, eşit muamele (Araf [7] 29; Maide [5] 8, 42; Nahl [16] 90; Nisa [4] 58, 135; Sad [38] 22, 26).
Ehliyet [liyakat, uzmanlık] (Nisa [4] 58, 59).
İstişare (Al-i İmran [3] 159; Şûra [42] 38).
Yöneticilerin hesap verebilirliği (Al-i İmran [3] 161; Mümtehane [60] 12).
Din ve vicdan özgürlüğü (Bakara [2] 256; Enam [6] 107; Kafirun [109] 6; Nisa [4] 140).
Genel/ortak iyinin (maruf) yanında olmak ve kötülüğü engellemek (Al-i İmran [3] 104).
Zengin ve fakir arasında gelir uçurumunu engellemek (Haşr [59] 7).
Ekonomide, ticarette hileyi engellemek (Şuara [26] 181-183).
Rüşvet yasağı (Bakara [2] 188).
İsraf yasağı (Araf [7] 31).

 

YAZARLAR