Her yıl 2-8 Kasım tarihleri arasında kutlanan Lösemili Çocuklar Haftası, lösemi hastası çocukların ve ailelerinin yaşadığı zorlukları, bu hastalığa dair toplumsal farkındalığın ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatır. Lösemi, çocuklarda en sık görülen kanser türlerinden biridir ve tedavi süreci hem çocuklar hem de aileleri için oldukça zorlayıcıdır.
Lösemi hastalığı, kemik iliğinde başlayan bir kanser türüdür ve kan hücrelerinin üretim sü-recinde sorunlara yol açar. Bu nedenle bağışıklık sistemi zayıflar, çocuklar en basit enfeksiyonlara karşı bile savunmasız hale gelir. Lösemi tedavisi, genellikle uzun süreli bir hastane yatışını, yoğun kemoterapi seanslarını ve kimi zaman kemik iliği naklini içerir. Bu süreçte çocuklar, hayatlarının en güzel yıllarında eğitimlerinden, sosyal aktivitelerden ve arkadaşlarından uzak kalmak zorunda kalırlar. Ayrıca, tedavinin yan etkileri ve hastane ortamı, çocukların psikolojisini derinden etkiler.
Lösemili çocuklara umut aşılamak, onları yalnız hissettirmemek her birimizin görevi olmalıdır.
- Toplum olarak bu çocukların mücadelelerinde yanlarında olabiliriz. Basit bir şekilde, onların tedavi sürecine maddi destek sağlayabilir, onlara moral olacak küçük hediyeler gönderebilir, hatta sadece onlarla zaman geçirip güler yüz gösterebiliriz. Bu küçük adımlar, onlar için büyük anlam taşır ve hastalıkla mücadele azimlerini güçlendirir.
Bu hafta, aynı zamanda organ ve kan bağışının önemine vurgu yapmak için de mükemmel bir fırsattır. Lösemi hastası çocukların tedavilerinde kan ve kemik iliği nakli hayati önem taşır. Her birey, gönüllü bir bağışçı olarak bu çocukların hayata tutunmalarına katkıda bulunabilir. Özellikle kemik iliği bağışı, toplumda yanlış bilinen birçok önyargı yüzünden düşük seviyelerdedir; oysa kemik iliği bağışının herhangi bir kalıcı yan etkisi yoktur ve birçok çocuğa hayat verme potansiyeli taşır.
Lösemili çocukların toplumda bir "dışlanma" sorunu yaşadığını da unutmamalıyız. Maskeleriyle dolaşan bu çocuklar, bazen yanlış anlaşılır ya da korkutucu bulunabilir. Ancak maske, onların korunmak zorunda oldukları enfeksiyonlara karşı bir kalkan gibidir.
Lösemili Çocuklar Haftası’nda onların bu görünümünün bir hastalık belirtisi değil, bir mücadele simgesi olduğunu anlamak, toplumsal bir empati örneği sergilemek ve onlara “yalnız değilsiniz” mesajını vermek önemlidir.
Son olarak, lösemili çocukların yalnızca hastane ortamında değil, evde ve sosyal hayatta da desteğe ihtiyaçları vardır.
Onların eğitim hakları, sosyal ihtiyaçları, geleceğe dair hayalleri her çocuk gibi desteklenmelidir.