Mehmet Emin BAKAR


MEKÂNIN CENNET OLSUN "RESUL ATTİLA"

"... Öğretmenlik yaptığı dönemde yoksul öğrencilerinin hediye olarak masasına bıraktığı cevizler… O cevizler üzerinden anlatmıştı bize, öğretmen ve öğrenci arasındaki bağı. Öğretmen ne yapmalıydı? Cevizleri kırıp yemeli mi yoksa Resul Hoca gibi öğrencilerine mi dağıtmalı?..."


          Manisa Celal Üniversitesi Demirci Eğitim Fakültesi'nde Sosyal Bilgiler Eğitimi bölümünde Öğretim Görevlisi olan Resul ATTİLA Hocamızı koranavirüs nedeniyle kaybettik.

          Resul Hoca birçok öğretmeni yetiştirmiş, eğitim dünyasına kazandırmıştır ama ben bu yazımda onu kendi gözümden anlatmak isterim.

          Fakülteye başladığım ilk günlerde kendisi ile tanışma şansını elde etmiştim. “Sosyal Bilgilerin Temelleri” dersimize giriyordu. Hâlâ Sosyal Bilgilerin ne kadar önemli olduğuna dair yaptığı vurgular aklımda yankılanır. "İyi ve etkin vatandaş, hak ve sorumluluklarını bilen vatandaş" ve daha birçoğu… Öğretmenin ahlakı, davranışları, öğretmen nasıl ders anlatır… İlk defa Resul Hocadan öğrendim.

          Öğretmenlik yaptığı dönemde yoksul öğrencilerinin hediye olarak masasına bıraktığı cevizler… O cevizler üzerinden anlatmıştı bize, öğretmen ve öğrenci arasındaki bağı. Öğretmen ne yapmalıydı? Cevizleri kırıp yemeli mi yoksa Resul Hoca gibi öğrencilerine mi dağıtmalı?

          Daha sonra “Türk Yenileşme ve Demokrasi Tarihi” dersimize girdi. Açıkçası gözümü korkutuyordu bu ders. Türk tarihinde sosyal, askeri, kültürel gelişmeler ve binlerce yıllık bilgi… Bu derste de çok şey öğrendim tabi sadece kof bilgi değil! Bizim insanımızın, ecdadımızın doğaya nasıl baktığını, insanın insana nasıl baktığını öğrendim. Bu derste öğrendiklerim hâlâ bilgiden öte bir bilgi benim için.

          En son Resul Hocamdan “Sosyal Proje Geliştirme” dersini aldım. Ders hakkında hiçbir fikrim yoktu. Uzaktan eğitim sürecinde olduğumuz için teorik olacağını düşünüyordum ama öyle olmadı. Üçüncü dersimizde Resul Hoca konuların neler olabileceğini söyledi ve adım adım ekledi. Pandemi döneminde yaşlılar, ihtiyaç sahibi olan insanlardan bahsetti. Sadece insanlarda değil, hayvanlardan da bahsetti. Neler yapılabilir, nasıl yapılır, her şeyi anlattı. Hemen işe koyulmamızı sağladı. Sokak hayvanları ile ilgili Projeyi uygulamaya başladığımızda hayvanların mutluluğu bizim mutluluğumuz oldu. Sevinçleri bizi sevindirdi.

          Resul Hocanın ince ruhu, ince düşüncesi, bir kez daha göstermişti kendini. Resul Hocadan da bu beklenirdi.  Bizlere sadece ders anlatmadı. “Nasıl iyi bir vatandaş olunur?” bunu kendisi gösterdi.

          Yazımı ilk defa ders anlattığım sunumun sonunda bana öğrettiğiniz “Sürç-i lisan ettiysek affola!"… cümlesi ile bitirmek istiyorum.

Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

YAZARLAR