Mustafa KAYA


MERHABA

"Herkese, her şeye merhaba…"


Herkese, her şeye merhaba…

Dünyaya gözlerini yeni açan bebeğe merhaba… Niye geldiğini ve nereye gittiğini bilmeyişe merhaba… Sevginin, şirinliğin, tanımanın, tanınmanın, başlangıcın, en masumluğun bebekliğin güzelliğine merhaba…

Çocukça bakmanın, merakın, hayatı oyun ve oyuncaktan ibaret saymanın, her yetişkinin özlemle geri istediği çocukluğa merhaba… Oynarken yorulmanın bile bilinemediği yıllara merhaba… Merakın, anne babanın kendisini merak etmesinden öğrenildiği ama aslında esas merakın kendisinde olduğunun bilinmediği çocukluk evresine merhaba… Masumca meraka merhaba…

Ve gençliğe merhaba…  Arzın altındaki ve üstündeki tüm enerjiyi kendinde zanneden, harekette bereket, bereket bulunamaz ise hareketi yeterli bulan gence de merhaba… Hiç bitmeyecek gibi gelen yıllara merhaba… Toz pembe hayallere merhaba… Sevmeyi, aşkı, onsuz yaşamamayı ölüm zanneden, sevgili ile yaşama hayalini en zirvede hisseden gençliğe  merhaba… Hıza ve haza  ve bundan kaynaklı  hataya ve kusura da  merhaba… İtiraza, isyana, duygu patlamasına, aşırı alınganlığa, kadir kıymet bilmemeğe, münkir gelmeye, anlaşılmamaya da merhaba…

Orta yaşa da merhaba… Yolun sağından usulca gitmenin, riski azaltmanın çağına merhaba… Herhangi bir spor müsabakasından yeni çıkmış, teri üzerinde yavaşça dinlenmeye çekilir gibi olan çağa, orta yaş çağına merhaba… Osmanlının duraklama devri gibi durmaya merhaba… Maziyi nasıl yaşadığını bakmaya çalışıp, ihtiyarlığı hissetmeye merhaba… Hızla giden arabanın gaz pedalının yanında, yanı başında aslında fren mekanizmasının varlığını keşfeden orta yaş insanına merhaba… Filozafca  düşünmenin, peygamberlik yaşlarının, bilgeliğin yaşlarına merhaba… İçinde bulunduğum; Allahım burada bari kalayım dediğim, vedalaştıklarımdan sonra daha az vedalaşayım dediğim yıllara merhaba..

Ve yaşlılık… Bana en çok yabancı ama aslında en objektif bakabileceğim yıllara merhaba… Dedem ile babam ile ve dede bildiklerim ile ibretlice izlediğim yaşlılığa merhaba… Olgunluk… Dinginlik… Aklın, idrakin uçtan geriye dönüşü… Tecrübenin en tecrübesizde bile uç noktası… Geriye, maziye uzun uzun, anlamlı bakmanın adı olan yaşlılığa merhaba… Aklen en çok yardım edebilmenin ve fiziken en çok yardıma muhtaç olmanın tezatlığının hayat merhalesine merhaba… Olmaz ise olmazımız, değerimiz, değer bilenlerimiz, yaşlılarımız size vefakarca merhaba… Bu merhabayı en iyi anlayan ve en iyi kullanan sizlere tekrar merhaba… Varlığını sürdürmek için direnen kültürümüzün baştacı yaşlılarımıza –söylemeyenler, söyleyemeyenler adına özre binaen-yüzlerce kez merhaba…

Tekrar herkese ve her şeye merhaba… Sabahın ilk saatlerine merhaba… Akşamım yorgunluğuna merhaba… Rızkı için çabalayan, emek harcayan, alın teri döken herkese merhaba… Hayvana, eşyaya ve kısaca tüm evrene merhaba.

YAZARLAR