Demirci’nin eski fotoğraflarına bakınca.
Evler, birbirlerine üst üste çok yakınca.
O Zamanlar yapmakta yok belki sakınca .
Ders bile alınmamış, defalarca yangın çıkınca.
Yetkililerimiz, insanlarımız değil ama sağır.
Çaresizlikten bu yaşadıkları, haklarını nasıl alır?
O zamanlarda imkânlar, şartlar çok ağır.
Arabalar az, yollar hem dar, hem inişli, bayır.
“Hacıhasan Camii” si çokta kapsamlıymış.
İnilen solda mezarlar, önünde dükkanlar varmış.
Okulu tuvaletin üst tarafındaki bir binadaymış.
Şimdiki yolun ortasındaki hamamı ise harikaymış.
Daracık yoldan geçilir, camiden öteye,
Simav’dan gelen hasır kamyonları ise geçmeye.
Kamyondan indirip, taşınırmış bir ileriye.
Yüklenip satılmak için diğer ilçe ve Ege’ye.
Sorumlular karar almış, tarihi hamamı yıkalım.!
Haber salınmış, elde kazma, çapa kürekle katılalım.
Gecenin yarısında gelinecek, onlarca insanla çalışalım.
Yıkılan hamamın yerini de caddemize katalım.
Anlatılanlarla bu güzellikler bir bir yok oluyor.
Şimdilerde ise sadece o tarihi camimiz kalıyor.
Onu koruyup, restorasyonu da yapılıyor.
Atalarımızın yaptıkları, hizmet diye, bazen elden gidiyor.
Rıza ÇAKICI
23 Ocak 2024