Rasulullah’ı sevmek imanın bir gereğidir (Kur’an, Ahzab [33] 6). Nebimiz, Mü’minler için üsve-i hasene yani güzel örnektir. (Kur’an, Ahzab [33] 21).
Mevlit olarak bilinen Vesiletü’n-Necat adlı şiir, Rasulullah’ın vefatından asırlar sonra 1409 yılında Süleyman Çelebi tarafından hazır-lanmıştır. Peygamber zamanında ve ondan sonraki birkaç asır boyunca kutlanmayan mevlidin dinî açıdan meşruiyeti ulemâ arasında tartışılmıştır. Bazı İslam bilginleri bidat olduğu görüşündedir (bkz. Ahmet Özel, “Mevlid,” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c. 29, s. 479-480). Allah Rasulü’nün ve ashabının hayatında mevlit diye bir uygulama kesinlikle mevcut değildi. Rasulullah anne - babası, eşi veya çocukları için mevlit okutmuş da değildi.
Süleyman Çelebi’nin, Âmine Valide’mi-zin ağzından aktararak yazdığı şiiri okumak, kültürel bir uygulamadır ve ülkemizde gelenek haline gelmiştir. Mevlit şiirinde çok güzel ifadeler yanında Kur’an’a uygun olmayan, hatta lafzen Allah’a ortak koşma (yani şirk) algısı uyandırabilecek açıklamaya muhtaç kelimeler mevcuttur.
Rasulullah’ın vefatından yedi asır sonra yazılan mevlit adlı şiirde Kur’an’a göre aykırı olabileceği kanısı uyandıran ifadelere örnekler:
--- “Gel habibim / sevgilim, ben sana âşık olmuşum.
Tüm yaratılmışları sana kul / köle etmişim.”
Habibim kelimesi Kur’anî bir ifade değildir.
--- “Allah’ın arşında (melekler tarafından) beş vakit senin gelişine gülbank (dua) çekilir.
Yerlerde ve göklerde hiç kesintisiz senin adın tekrarlanır.”
“ Yedi gök, yeryüzü ve içindekiler, onu tesbih ederler. Onu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur...” (Kur’an, İsra [17] 44).
--- “ Gökler, bu gelen aşkına döner.
İnsanlar ve melekler bu gelenin yüzüne (kaç bin yıldır) özlem duymaktadırlar.”
Bütün kâinat ve içinde olup bitenler, sadece nebimiz için mi yoksa âlemlerin Rabbi olan Allah için mi meydana gelmiştir? “Göklerde ve yerde olan her şey Allah’a aittir. Ve Allah, her şeyi kuşatmıştır.” (Kur’an, Nisa [4] 126).
--- “Sen ki bütün çaresizlerin çaresi, onların elinden tutansın.
Sen ki, kölelerin de hür olanların da sığınağısın.”
Kur’an Rasulullah’a bunları söylemesini emreder: “De ki: “Beni kimse Allah’a karşı savunamaz ve ben ondan başka bir sığınak bulamam.” (Kur’an, Cin [72] 22). Ancak aksi bir söyleyiş Kuranî değildir.
Mevlit adlı şiiri okutmak, Allah’ın emretmediği, Rasulullah’ın da gerçekleştirmediği, sonradan dinî bir özellik haline büründürülen kültürel bir uygulamadır.