Dr. Nurullah ABALI


Müslümanların Yüz Karası : Kadın Cinayetleri


Neredeyse her gün bir kadın cinayeti haberiyle kahroluyoruz. Nasıl oluyor da bir insan, yıllarca aynı yastığa baş koyduğu eşine böyle bir zulmü reva görebilir? Adımız Müslüman, ama ne yazık ki hiç umursamadan kadınlara zulmedebiliyor, hatta bir canı alabiliyoruz. Hem de bir “hiç” uğruna. Oysaki Rabbimiz kutsal saydığı insan hayatına kıymayı bize haram kılmıştır! (Enam [6] 151).

Kadınlar da bizim gibi birer Mü’min, onlar aynı zamanda din kardeşimiz. Onlar da Allah’ın birer kulu iken biz erkekler onları kendimizin kulu, kölesi hatta bir eşya olarak gördük, görüyoruz.

Nikâh bir tapu, bir alışveriş fişi değildir. Onların Rabbi, bizim de Rabbimiz. Onlar gibi biz de ahirette Yüce Allah’a hesap vereceğiz. Erkekler kadınları sömürmek, hor kullanmak değil, Rabbimizin emri gereği koruyup gözetmekle yükümlüdürler (Nisa [4] 34).

Kadın boşanmak istediğinde hep kadını suçladık. Oysaki hangi kadın sevdiği, kendisine iyi davranan eşini terk etmek istesin ki? Erkekler kadınlara bu dünyadayken cehennemi yaşatıyorlar, sonra da kadın bundan kurtulmak isteyince de suçu onlara atıyorlar. Bu gerçekten çok büyük bir zulümdür, haksızlıktır! O durumda biz olsaydık acaba nasıl bir muamele görmek isterdik? Bunu hiç düşündük mü? Eşi tarafından şiddet görmek, ölümle tehdit edilmek acaba nasıl bir duygu, hiç empati yaptınız mı?

Kadınlar eşlerine belki sayısız kez fırsat vermişlerdir, hâlâ da vermektedirler. Ama erkekler kendilerini birer yarı tanrı gibi görüp kibirlerine yenildikçe o birliktelik elbette yürümeyecektir. Unutmamak gerekir ki İblis, kibri yüzünden Rabbine isyan etti ve kaybetti. Bundan dolayı, kibrin sonu cehennemdir! İyice düşünüldüğünde aslında çok fazla bir anlamı olmayan “erkeklik gururu” ve kibir uğruna bir cana kıymaya, cehenneme gitmeye değer mi? Çünkü Allah cinayet işleyenleri %99,9 affetmeyecek! Haksız yere kasten bir insanı öldüren süresiz olarak cehenneme atılır ve azabı kat kat artırılır (Furkan [25] 68-69; Nisa [4] 93. Allah’ın öldürmeye izin verdiği sadece iki durum vardır: Savaşta nefsi müdafaa ile kısas (Muhammed [47] 4; Bakara [2] 178). Allah herkesi, her günahı affetmeyecek. Allah ancak affı hak edeni affeder (Al-i İmran [3] 129).

Dolayısıyla şiddetle, kan dökmekle hiçbir şey çözülmez. Bir şey yürümüyorsa oturup konuşmak, gerekirse bu işin uzmanlarına gidip çözüm için çaba göstermek gerekir. Rabbimiz kadına da erkeğe de boşanma hakkını verdiğine göre (Bakara [2] 229), belki de en hayırlı çözüm budur.

Hayat bir şekilde sürer gider. Umut her zaman yeşermeye devam edecektir. Yeter ki biz iyi niyetli olalım, çaba gösterelim. Unutmayalım ki, biz evli doğmadık, mezara da yalnız gireceğiz! Dünyasını da ahiretini de yakmak isteyen, artık kendisi bilir!

YAZARLAR