Birisi ile konuşurken Kur’an’dan bir ayeti dile getirdiğinizde o kişiden başlıktaki gibi itirazlar ileri sürülebiliyor. Deniliyor ki, “Bu ayet müşriklerle / Yahudilerle / münafıklarla vs. ilgili. Bunları neden bana okuyorsun? Ben Mü’min değil miyim?” Yani bu ayetleri bana okuma, çünkü beni ilgilendirmez, ben zaten Mü’minim demek istiyor.
Oysaki Kur’an’daki her ayet Mü’minleri ilgilendirmektedir. Çünkü müşriklerde, Yahudilerde olan bir özellik bir Mü’minde de olabilir. Mü’minin görevi hitap edilen kişiye takılıp kalmadan, onu bahane yapmadan, eleştirilen o özelliğin kendisinde olup olmadığına bakmasıdır. Çünkü Kur’an’daki bilgiler öncelikli olarak Mü’minleri ilgilendirir. Zaten Kur’an’ı Yahudiler, müşrikler değil Mü’minler okumaktadırlar.
Aynı şekilde münafıklarda kınanan yanlış davranışlar Mü’minlerde de olabilir, hatta vardır da. Bizim ismimizin Mü’min olması, bu tür yanlış davranışları yapmayacağımız anlamına gelmez. Mü’min ismimiz var diye de yapılmış olan o yanlış davranışlardan hesaba çekilmeyeceğimiz anlamına da asla gelmez.
Bilindiği gibi İslam’daki en büyük günah şirktir. Kur’an müşrikleri birçok ayette eleştirir ve uyarır. Mü’minlerin görevi bu ayetleri dikkatlice okuyup kendilerinde bu özelliklerin olup olmadığı konusunda gözden geçirmeleridir. Yüce Allah’ın, Muhammed aleyhisselamı “…Sakın müşriklerden olma!” (Kur’an, Yunus [10] 107) ve tevhidin sembolü İbrahim Nebi’yi (Hac [22] 26) şirk koşmaması konusunda uyarmışken bizim acaba Kur’an’ın uyardığı konularda vurdumduymaz davranmamız ve bahanelere sarılmamız nasıl mümkün olabilir? Adımızın Mü’min olması, cennete garanti gireceğimiz anlamına asla gelmemektedir. Şeytan bizi her şekilde kandırmaya çalışmaktadır. Aman dikkat!