Dr. Nurullah ABALI


NOBEL ÖDÜLÜ ALMIŞ 3 MÜSLÜMAN BİLİM İNSANIMIZ


                Nobel Ödülü, 1896’da İsveç’in başkenti Stockholm’de açıklanan vasiyetnamesiyle Alfred Nobel tarafından kurulan derneğin verdiği, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmek amacını taşıyan prestijli bir ödüldür. İlk Nobel Ödülleri 1901 tarihinde verilmeye başlanmıştır. Çeşitli dallarda Nobel Ödülü almış Müslüman aydınlar var. Biz bu yazımızda bunlardan üçü üzerinde duracağız.

                Pakistanlı Prof. Dr. Muhammed Abdüsselam, fizik alanında 1979’da Nobel Ödülünü aldı. Profesör Abdüsselâm'a Nobel armağanını kazandıran, zayıf ve elektromagnatik kuvvetlerin birleşik alan teorisidir. Prof. Abdüsselam ödül konuşmasında Kur’an’ın Mülk suresinin 3 ve 4. ayetlerin-den çok etkilendiğini belirterek onları okudu:

                “O, yedi göğü eşsiz bir uyum içinde yaratmıştır; Rahman’ın yaratışında bir düzensizlik göremezsin; haydi, çevir gözünü de bir bak bakalım: bir kusur ve başıboşluk görebilecek misin?”              

                Mısırlı Kimyacı Prof. Dr. Ahmed Zewail de bu ödülü 1999’da aldı. Zewail, femtokimya alanındaki öncü çalışmaları ile 1999 Nobel Kimya Ödülünü hak etti.

                Prof. Dr. Aziz Sancar ise ödülünü 2015 yılında kimya dalında aldı. Prof. Dr. Sancar, bir öğrencinin din ve bilim arasındaki bağlantıya yönelik sorduğu soruya verdiği cevapta, "Ben Müslümanım ve Müslüman olduğumu her fırsatta belirtiyorum. Müslümanlığımla gurur duyuyorum” dedi.             

                Müslümanların bilim konusunda doğru dürüst katkı sunmadıkları sorunu ile ilgili olarak da şunları söyledi:         

                “Bilim yapmamız, insanlık bilim birikimine katılmamız lazım. Niye yapmıyoruz? Sadece Türkiye değil, tüm İslâm dünyasında son 500 yılda doğru dürüst bilime katkı yok. Bilim yapmak, bilim kültürünü geliştirmek bir gelenek olmalı. Bunu Türkiye’de geliştirmek lazım. Yahudi kardeşlerimiz dünya nüfusunun yüzde 2’sini teşkil ediyor ve yüzde 20 bilim Nobellerini almışlardır. Onlar diğer insanlardan daha üstün zekâlı mı? Değiller. Onların kültüründe bilime, eğitime önem veriliyor. İnşallah bu gibi girişimlerle çocuklarımızı bilim yapmaya ve kültürüne alıştırmaya devam eder ve gelecek yüzyılda inşallah, bizden sonraki nesiller artık.     

                Çocuklarımıza bilimi sevdirmek gerekiyor. Çocuklarımızı fizik, kimya, biyoloji ve teknoloji alanlarında teşvik etmemiz lazım. Çok genç yaşlarda deney yapmaya alıştırmalıyız. Deney yapmaya alışan insan düşünür ve bu ancak öyle alışkanlık haline gelir. Bunu bir gelenek haline getirmeliyiz.”         

                Bilime, düşünmeye, sorgulamaya bu kadar önem veren İslâm’a bağlı olan biz Müslümanlar da özellikle bu konuda çok daha fazla çaba göstermeli, yeni nesillere her türlü imkânı sağlamalıyız.

YAZARLAR