Orta Mektep 1948 yılında Şehir Güzelleştirme Derneği girişimleriyle 90 bin TL maliyetle iki yılda yapılmış.
Okul müdürü : Mehmet AKKUŞ, gene okul müdürü Hikmet AKSÖZ Öğretmenler; Handan AKSÖZ, Seyfettin ÖZSÜLLÜ (Resim) İbrahim BAŞARAN (Matematik), Reyhan ÖZTEKİN ORUÇ (Edebiyat), Tülay ÇALIŞKAN (Edebiyat), Fulya ÖZER (Fen bilgisi), Zeki ERTAN (Matematik), Süleyman KELEŞ (Edebiyat), Şükran ÖZEN (Elişi), Birsen EVRENOZ (Matematik) Demircili.. - Ali Galip YAVUZ (Fen bilgisi), Gürer KORKMAZ (Edebiyat) Ekrem KORKMAZ (Fizik), Halil TÜZÜNER (Başöğretmen, Demirci'li) Erdoğan ÖZ-KAHRAMAN (Tarım Demirci'li), Yaşar ÜNLÜ (Tarih) - Aynı zamanda Demirci’ li Fuat SAATÇİ’ nin kızı, Şıho Mehmet ÜNLÜ’ nün gelini - Kasım DEMİR (Demirci'li öğret-men Beden Eğitimi derslerine girmiş), Lerry Colbert (İngilizce), - 64 - 66 arası barış gönüllüsü - O gidince yerine 66 - 68 arası Frank MÜLLER gelmiş.
Hem Ablam, hem de Ağabeyim burada ortaokul okumuşlardı. 1950 ile 60 arası Demirci de doğanların Ortaokulla çok anıları vardır. Asıl böyle bir yazıyı yazmaya neden olan ise; "Benim Annem Şarkı Söylerdi" adlı kitabıyla çocukluk anılarını anlatan İlham YILMAZ (GÜMRÜKÇÜ) hanımefendinin İngilizce Öğretmeni Lerry Colbert ilgili anısıdır. Diyor ki "-O mu bize İngilizce öğretti, biz mi Ona Türkçe öğrettik belli değildi. Bazı arkadaşlar İngilizce öğretmenimize “kelime-i Şaha-det” getirmeyi öğretmeyi denerdi-".
Fen bilgisi laboratuvarı var, Fulya hanımın fen derslerinde tavuk keserek iç organlarını incelediklerini fotoğraflardan görmüştüm. Müsamere salonu var, müsamere salonunda düğünler yapılırmış, yılsonu müsamereleri, Akşam Sanat Okulu yılsonu defileleri, hatta 16 mm sinema makinası varmış, film oynatılırmış.
Ortaokul'dan mezun olduktan sonra Mazhar COŞKUN'un o yılların olanaklarıyla belediye nikâh salonunda, yumurta sarısı, kömür tozu kullanarak, 3 metreye 5 metre ebatlarında, bütün milli bayramlarda kullanılan dev ATATÜRK posteri de bir sanat eseridir.
23 Nisan 1970 de saat :11.01 de top sahasında şimdiki İbrahim Ethem AKINCI Stadyumda Çocuk Bayramı kutlanıyorken meydana gelen depremden sonra tüm okullar tatil edilmiş, karneler verilmişti. Ortaokul ağır hasarlıydı. 1970 - 71 öğretim yılında bir dönem Cengiz TOPEL İlkokulunda “Öğlenci” olarak bir dönem de Şehir Güzelleştirme tarafından yapılan öğrenci yurdunda Öğretime devam edildi.
Sonra Demirci Lisesi bünyesinde "barakalar" yapıldı. Ben Öğretmen Lisesi öğrencisiydim ancak akranlarım ve bizden sonraki kuşakların bu barakalarda çok anısı vardır. Daha önceki yazılarımda anlattığım gibi yanındaki mezarlık Demirci Ortaokulu ve Demirci Lisesi öğrencilerine yıllarca komşuluk etmiş, hiç tanımadıkları dedelerinin ve akrabalarının mezarları başında sigara içmiş, ders çalışmışlar, bahar aylarında guzugulağı yemişler, badem çağlası yemişler.
Bu depremden sonra Abdurrahman Şeref Bey İlkokulunun üst katıda alınmış, sınıflar Ziya Gökalp İlkokuluna, Halk Kütüphanesine paylaştırılmış, bazen de açık havada derslere devam edilmiş, eş zamanlı olarak prefabrik okul yapımı Demirci Lisesi civarında Ortaokul'la birlikte Abdurrahman Şeref bey, Makine Kimya ve Fatih İlkokulunda devam etmiş. Bu okulların yapımı Makina Kimya Endüstrisi Kurumunda Aralık 1969 ile Ocak 1973 arası genel müdürü Orhan SORGUÇ’un♥ katkılarıyla olmuş. Orhan SORGUÇ (1929 - 2009); Ekrem İZMİROĞLU’nun ve de Demirci’nin damadı, Atıf AKIN’ın ba-canağı, Perran Kumru SORGUÇ hanımefen-dinin eşidir. Kumru SORGUÇ teyze ile telefon görüşmemizde Orhan SORGUÇ beyin Süleyman DEMİREL ile İTÜ’den okul arkadaşı olduğunu öğrendim. DEMİREL 4. sınıfta iken Orhan bey 1. sınıfta imiş. Bir yıl oda arkadaşlığı yapmışlar. Allah ikisine de gani gani rahmet eylesin.
1973 - 74 - 75 yıllarında ortaokulun top sahasına bakan bahçesinde top oynardık. Kırık pencerelerden içeriye top kaçtığında içeriye girdiğimiz olurdu, birkaç kez içeride dolaşmışlığım vardır. Çok etkilenmiştim. Bomboştu ve ürpertici idi. Beş yıldır atıl olarak yıkılmayı bekliyordu ve yirmi beş yıl daha bekleyecekti. Okulun duvarlarına kurduğumuz mahalle takımı Coşkun Kartallar (Coş-Kar) futbol takımının oyuncularının isimlerini kazıyarak yazmıştık. Recep – Cemil - Büyük Ali - Fatih - Küçük Ali - Şeref - Hüseyin - Durmuş - Ömür. Burası bizim top sahamızdı. Bir tarafı iki ağaç arası doğal kale direği idi. Maç yaparken çaktırmadan kale direğini küçültmeyi bilmezdik. Bizim zamanımızda böyle hileler bilinmezdi. Yeni yetişen kuşak (2000 sonrası doğanlar) çok masum yetişiyor; onlarda hile, hurda bilmiyor. Yeter ki onlara yaşanabilir bir dünya bırakalım.
2008 yılında hayırseverler Mustafa-Zehra-Saliha KUL kardeşler tarafından ilkokul yapılınca yıllardır okulda dolaşan ruhsuzluğun ruhu da yok oldu. Eski ortaokul gene cıvıl cıvıl oldu.
