“Namaz, camiden çıkınca; hac, Mekke'den dönünce; oruç, Ramazan bitince başlar” derler. Evet, öyle olmalı.
Namaz camiden çıktığımızda bizi sorumluluk sahibi kılmalı, mütevazı kılmalı, edepli kılmalı, duyarlı kılmalı, vicdanlı kıl-malı. Kutsal topraklarda adeta yeniden dirilişi yaşayan hacı, rabbinden dünyaya tekrar dönmek için bir fırsat daha almışçasına dönmeli yuvasına; yepyeni bir şuurla başla-malı hayata… Ramazan’da oruçla kazandığımız takva Ramazan ayı bitince de bizleri tutmalı. Dilimizi de tutmalı, elimizi de. Gözümüzü de tutmalı gönlümüzü de. Garipler, ye-timler, muhtaçlar tüm sene boyunca da unutulmamalı. İftar ve sahur sofralarında bir araya gelen aileler, yılın diğer zamanlarında da bu birlikteliği devam ettirmeli. Yüce Rabbimizle iletişimimiz Ramazan bitince kopmamalı. Ramazan biter bitmez Kur’an-ı Kerimlerimiz rafa kaldırıl-mamalı.
Peygamberimiz (s.a.s.)’in “Ey kalpleri bir hâlden bir hâle çeviren Rabbim, benim kalbimi dininde sabit kıl!” [1] yakarışında olduğu gibi rabbimizin bizi Kur'an'la iman, teslimiyet ve tevhid yolunda savrulmaktan kurtarıp, ölünceye kadar dosdoğru yolda tutması için yalvarmalıyız.
Birçok güzellikle geldi on bir ayın sultanı. Bazen zorlansak, aç ve susuz kalsak da sabırlı, hikmetli, duyarlı, anlayışlı ve ilkeli olmayı öğretti bize.29 gün boyunca Allah’ın rızasını gözeterek Müslümanca yaşamayı öğretti. Güne erken başlamayı, plan lı, programlı, dakik olmayı; günlük rutinlerimizi namaz vakitlerine göre ayarlamayı öğretti. Ruhumuzun gıda-sı, yolumuzun pusulası olan Kur’an’ı elimizden, dilimizden, kulağımızdan ve hayatımızdan eksik etmemeyi öğretti. Paylaşmayı, dayanışmayı; bir binanın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenmeyi öğretti.
Bir Ramazan Ayını daha geride bıraktık. Tıpkı Ramazan’a “elveda” dediğimiz gibi, bayram günlerine de veda ediyoruz. Salı günü itibariyle bayramımız son buluyor. Artık şimdi Ramazan’da elde ettiğimiz kaza-nımları tüm yıl boyunca korumaya gayret etme zamanıdır.
Duaların icabet bulduğu bu bayram günlerinde Mevla’mıza şu sözlerle yalvaralım: “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu bol olan yalnız sensin.” [2]