Şehrim
İnsanların gibidir toprağın
Bereketli ve neşeli
Engebelidir arazin egemin gizli incisisin
Yalnızlığın, asilliğindendir bilirim
Çok cefalar çektin,
Sen şair değilsin ki içini kâğıtlara dökesin
Bazen içine attın derdini bazen de tezgâhındaki halı ilmiğine
Örselenmiş çehren anlatır kaderini.
Kiliminde anlatırsın hüznünü sevincini
İnsanın kadar tatlıdır kirazın
Ey şehrim
Ne medeniyetler barındırdın yüreğinde
Ne acılar ne sevinçler
Bazen hikâyelerin ağlamaklı bitti bazen de tebessümle
Sabrındandır bilirim yokuşların,
Gidenlerin yolunu gözlersin bilirim
Ana kucağı gibidir yüreğin, vuslatta olan özler hep seni
Silersem seni maziden, dile gelir ey tarih
Haykırır İbrahim'im, Halil'im, Mehmet'im,
Makbule'm diye
Ey şehrim
Tarihten seni çıkarsam eksik kalır Anadolu’m