Mustafa BAŞARAN


SINAV EBEVEYNLİĞİ


Anne ve baba olmak anlamlı bir duygu olmakla birlikte bazen zor bir süreçtir. Anneler ve babalar bir yandan kendi gelişim dönemlerinin getirmiş olduğu görev ve sorumlulukları yerine getirmekle uğraşırken bir yandan da çocuklarının gelişim dönemleriyle de yakından ilgilenmek zorundadır. 

 

                                                              Günümüzde eğitime verilen önem gittikçe artmaktadır. Çocuklar bazen kendi belirlemiş oldukları bazen de yakın çevresinin kendilerine belirlemiş oldukları hedeflere ulaşmak için emek verirken, anne ve babalar da çocuklarının güzel bir geleceğe sahip olması için var güçleriyle çalışmaktadır. Günümüzde sınavlar eğitim sisteminin önemli bir parçasıdır. Bu yüzden de öğrenciler ve veliler sınavlara maddi ve manevi anlam da çaba göstermektedir.  Amacımız sistemi ve sınavları eleştirmek değildir. Sınava hazırlanan öğrencilerin ve ailelerin amacı sistemin açıklarını bulmak değil sistemin istediklerini verebilmek olmalı.  Bir başka deyişle sistemin doğrularını ve yanlışlarını kabul edip yapılması gerekenleri yapmak olmalı. 

 

                                                              Sınavlara hazırlık sürecinin sınavın sonucu açısından ne kadar önemli olduğu ortadadır. Sınava hazırlık sürecinde anne ve babanın çocuğu yalnız bırakması ne kadar doğru değilse çocuğa aşırı derecede müdahale etmek te o kadar doğru değildir. Kısacası annenin ve babanın çocuğun okul başarısı üzerine takınmış oldukları tutumlar önem arz etmektedir

                                                              Bu süreçte anne ve babanın kaygıları çocuğu etkilemektedir. Kaygı, temeline baktığımızda insanı motive eden bir güce sahiptir. Çocukların okul başarısında kaygısız olması onları başarılı olmak için çaba harcamalarını sağlamaz. Bu durumun tam tersi şeklinde çocukların yüksek kaygı seviyesine sahip olması da çocukların hem bir şey yapmamalarına neden olabilir hem de ders çalışmasını verimsiz hale getirebilir. Bütün bunlardan hareketle çocuğun kaygı seviyesinin normal olması için önce anneler ve babalar kendi kaygılarını normal seviyede tutabilmelidirler. Bu durum da annenin ve babanın sınavlara ve okul başarısına yönelik gerçekçi ve doğru bir bakış açısıyla geliştirmesiyle mümkündür.   Ebeveynlerin çocuklarına verdikleri mesajlar da çocukların kaygılarına etki edebilmektedir. “sınavda başarılı olman için her şeyi yaparım’’, “senin için yaptıklarımı gör’’ , “sınavda başarılı olman için bütün paramı harcadım’’ gibi sözler çocuğun kaygı düzeyini arttıracaktır. 

 

                                                              Aziz Sancar’ın  da dediği gibi başarıda en kilit role sahip kavramlardan birisi “ emek’’ tir.  Zorlu geçen sınava hazırlık sürecinde bazen öğrenciler başarılı olabilirken bazen de başarılı olamamaktadır. Sonuç her ne olursa olsun çocuğunuzun göstermiş olduğu çaba ve emeğe vurgu yapabilirsiniz. 

 

                                                              Sınava hazırlık sürecinde ve günlük hayatta çocuklar sorunlarla karşılaşabilmektedir. Ebeveynler bu durumda problemin çözümüne odaklanmalıdırlar. “ders çalışmıyorsun, kaygını kontrol edemiyorsun, netlerini arttıramıyorsun, uğraşmıyorsun” sözleri problemi çözmek değil, sorunun nedeniyle ilgili çocuğu suçlamaktır. ‘’ başarılı olman için ne yapalım, netlerini nasıl arttırabiliriz’’ gibi sorular bireylerin çözüme odaklanmasını sağlar.

 

                                                              Anneler ve babalar çocuklarının başarılı olmasını isterler. Bununla ilgili de bazı teknikler geliştirirler. Bunları denemeden önce tekniklerin çocuğa sağlayacağı faydaları ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeleri gerekebilir. Bu konuyla ilgili okul rehber öğretmenlerinden / psikolojik danışmanlardan görüş alabilirler.  Bazen aileler çocuğun başarılı olması için onu arkadaşlarıyla kıyas lama yoluna gidebilirler. Bu durum kıyaslanan çocukların birbirini kıskanmasına ve birbirlerinden nefret etmelerine neden olabilmektedir. Bazen kıyaslanma sonucu ortaya çıkan çatışmalar ve zorbalık davranışları okul başarısının önüne geçebilmektedir. Buradan hareketle çocukları herhangi bir açıdan kıyaslamak başarıyı getirmeyebiliyor ve kişiler arası ilişkilerde ciddi problemlere neden olabiliyor.  Çocuğun başkalarıyla kıyaslanması yerine çocuğun çalışmalarını ve sınav sonuçlarını çizelge ve grafiklerle ortaya koyarak çocuğun kendisine odaklanması daha faydalı olabilir. 

                                                              Aile üyelerinin birbirine destek olduğu, yardımlaşmanın ve sağlıklı bağların bulunduğu aileler, günlük hayattaki problemler karşısında ve sınav sürecinin getirmiş olduğu yoğun duygu ve düşünceler karşısında daha iyi direnç gösterebiliyor.

YAZARLAR