Anne ve baba olmak bir anlamda anlamlı bir anlamda da zor bir süreçtir. Anneler ve babalar bir yandan kendi gelişim dönemlerinin getirmiş olduğu görev ve sorumlulukları yerine getirmekle uğraşırken bir yandan da çocuklarının gelişim dönemleriyle de yakından ilgilenmek zorundadır.
Günümüzde eğitime verilen önem ve eği-timden beklenti gittikçe artmaktadır. Çocuklar bazen kendi belirlemiş oldukları hedeflere bazen de yakın çevresinin kendilerine belirlemiş olduk-ları hedeflere ulaşmak için emek verirken, anne ve babalar da çocuklarının güzel bir geleceğe sahip olması için var güçleriyle çalışmaktadır. Günümüzde sınavlar eğitim sisteminin önemli bir parçasıdır. Bu yüzden de öğrenciler ve veliler sı-navlara maddi ve manevi anlamda çaba göstermektedir. Amacımız sistemi ve sınavları eleştir- mek değildir. Sınava hazırlanan öğrencilerin ve ailelerin amacı sistemin açıklarını bulup bunları gerekçe göstererek sisteme tepki göstermek değil sistemin istediklerini verebilmek olmalı. Bir başka deyişle sistemin doğrularını ve yanlışlarını kabul edip yapılması gerekenleri yapmak olmalı.
Sınavlara hazırlık sürecinin sınavın sonucu açısından ne kadar önemli olduğu ortadadır. Sınava hazırlık sürecinde anne ve babanın çocuğu yalnız bırakması ne kadar doğru değilse çocuğa aşırı derecede müdahale etmek te o kadar doğru değildir. Kısacası annenin ve babanın çocuğun okul başarısı üzerine göstermiş olduğu tutumlar önem arz etmektedir.
Bu süreçte anne ve babanın kaygıları çocuğu etkilemektedir. Kaygı, temeline baktığı-mızda insanı motive eden bir güce sahiptir. Ço-cukların okul başarısında kaygısız olması onları başarılı olmak için çaba harcamalarını sağlamaz. Bu durumun tam tersi şeklinde çocukların yüksek kaygı seviyesine sahip olması da çocukların hem bir şey yapmamalarına neden olabilir hem de ders çalışmasını verimsiz hale getirebilir. Bütün bunlardan hareketle çocuğun kaygı seviyesinin normal olması için önce anneler ve babalar kendi kaygı-larını normal seviyede tutabilmelidirler. Bu durum da annenin ve babanın sınavlara ve okul başa-rısına yönelik gerçekçi ve doğru bir bakış açısıyla geliştirmesiyle mümkündür. Ebeveynlerin çocuk-larına verdikleri mesajlar da çocukların kaygı-larına etki edebilmektedir. “sınavda başarılı olman için her şeyi yaparım’’, “senin için yaptıklarımı gör’’ , “sınavda başarılı olman için bütün paramı harcadım’’ gibi sözler çocuğun kaygı düzeyini arttıracaktır.
Aziz Sancar’ın da dediği gibi başarıda en kilit role sahip kavramlardan birisi “emek’’ tir. Zorlu geçen sınava hazırlık sürecinde bazen öğrenciler başarılı olabilirken bazen de başarılı olamamak- tadır. Sonuç her ne olursa olsun çocuğunuzun gös termiş olduğu çaba ve emeğe vurgu yapabilirsiniz.
Sınava hazırlık sürecinde ve günlük hayatta çocuklar sorunlarla karşılaşabilmektedir. Ebe-veynler bu durumda problemin çözümüne odaklan-malıdırlar. “ders çalışmıyorsun, kaygını kontrol edemiyorsun, netlerini arttıramıyor-sun, uğraşmıyorsun” sözleri problemi çözmek değil, sorunun nedeniyle ilgili çocuğu suçla-maktır. “başarılı olman için ne yapalım, netlerini nasıl arttırabiliriz’’ gibi sorular bireylerin çözüme odaklan-masını sağlar.
Anneler ve babalar çocuklarının başarılı olmasını isterler. Bununla ilgili de bazı teknikler geliştirirler. Bunları denemeden önce tekniklerin çocuğa sağlayacağı faydaları ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeleri gerekebilir. Bu konuyla ilgili okul rehber öğretmenlerinden / psikolojik danış-manlardan görüş alabilirler. Bazen aileler çocu-ğun başarılı olması için onu arkadaşlarıyla kıyaslama yoluna gidebilirler. Bu durum kıyas-lanan çocukların birbirini kıskanmasına ve birbirlerinden nefret etmelerine neden olabilmektedir. Bazen kıyaslanma sonucu ortaya çıkan çatış-malar ve zorbalık davranışları okul başarısının önüne geçebilmektedir. Buradan hareketle çocukları herhangi bir açıdan kıyaslamak başa-rıyı getirmeyebiliyor ve kişiler arası ilişkilerde ciddi problemlere neden olabiliyor. Çocuğun başkalarıyla kıyaslanması yerine çocuğun çalış-malarını ve sınav sonuçlarını çizelge ve grafiklerle ortaya koyarak çocuğun kendisine odak- lanması daha faydalı olabilir.
Aile üyelerinin birbirine destek olduğu, yardımlaşmanın ve sağlıklı bağların bulunduğu aileler, günlük hayattaki problemler karşısında ve sınav sürecinin getirmiş olduğu yoğun duygu ve düşünceler karşısında daha iyi direnç gösterebiliyor.