İlknur BURSALI


VEFATININ ARDINDAN MUAZZEZ AKIN

"...Muazzez Teyzemin yokluğunun üçüncü ayını bitiriyoruz.. İnsan sevdiğine nasıl veda eder, yıllardır hazırlandığı yolculuğa nasıl uğurlar bilemiyorum. Oysa ki sizinle her bir araya geldiğimizde benim size dair keşkelerim oluyor ve bunları sizinle paylaşırken kelimeler sessizliğe sığınarak hislerimiz konuşuyordu..."


 

               Cumhuriyetin ilk kuşağından olan, Cumhuriyetin kazanımları ile büyüyen hür ve bağımsız bir ülkenin çocuklarından biri olan 1926 doğumlu Muazzez AKIN hayatını demokrasi ve öğrenmenin ışığında yetişmesini dilediği bir nesile bıraktığı Atıf Akın Kütüphanesi için mücadele ve azimle yaşadı. Geçtiğimiz Şubat ayında kaybettiğimiz Muazzez Teyzemizi Sevgi Köprüsünde sevgiyle anmak istedik.

                Muazzez Teyzemin yokluğunun üçüncü ayını bitiriyoruz.. İnsan sevdiğine nasıl veda eder, yıllardır hazırlandığı yolculuğa nasıl uğurlar bilemiyorum. Oysa ki sizinle her bir araya geldiğimizde benim size dair keşkelerim oluyor ve bunları sizinle paylaşırken kelimeler sessizliğe sığınarak hislerimiz konuşuyordu.

                Ne olurdu biraz daha erken tanışabilseydik, azıcık daha sizin doğrularınızı yaşayabilseydik diyorum. Bu sürede “Öteye Mektup” kitabınızı yeniden okudum notlar aldım. Hep diyordunuz ya “insan yazarsa öldükten sonra da öğretmeye devam eder” Bizler yazdıklarınızla öğrenmeye devam ediyoruz.

                2007 yılında Demirci Kaymakamlığı ve Celal Bayar Üniversitesinin ortak bir çalışması olan Yerel Tarih Kulübü ile tanışmıştık. Her hafta Salı günü Kaymakamımız, CBÜ Demirci Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Görevlisi İsmail OĞUZ ve üniversite öğrencilerinin yer aldığı 15  20 kişiden oluşan yerel tarih çalışmaları yapan bir guruptuk.

                İsmail Hocamız: “Atıf Akın Kütüphanesi kurucusu Muazzez AKIN hanımefendi Demirci’de önümüzdeki hafta kütüphanede toplanalım” dedi. Bizler de işte o muhteşem hafıza ve yaşam tecrübesinin yüzünde aydınlandığı Muazzez Teyzemiz ile o gün tanışmıştık. Oysa ki annem, babam, yakın çevrem kendisini tanıyormuş. Ben hariç.. O akşam gitar dinletisi, sohbet , ikramlar inanılmaz yoğun bir akşamı yaşadık. Sonrasında ise unutulmaz değerlerin birleştiği şimdi ise hafızamıza kazınan anılarımız kaldı…

                Bizim için her şeydiniz sevgi, umut, hayal, mutluluk, inanç, paylaşma, sabır, dua, cesaret… Size dair öyle anlamlar yükleyebiliriz ki geçen zamana… Biliyorum artık sizinle yazdıklarımı okuyamayacak değerlendirme şansımız olmayacak... Şimdi sizi öyle iyi anlıyorum ki sevdiğin ve bir daha görme şansının olmadığı hasret dolu yokluğun, tamamlanmayan sözlerin yer aldığı o anı ben yaşıyorum ötedeki size sesleniyorum. Sizi tanımaktan onur ve gurur duyuyorum. Sizi her aradığımda paylaştığımız iyiye güzele dair tüm konuşmalarımızı yoluma ektiğim çiçek tohumları gibi düşünüyorum. Kütüphanenize her gittiğimde sizin evinize, size geliyor gibi hissediyorum. Öğrencilerin kütüphanede içtikleri sıcak çayın eşliğinde; seçtikleri kitabı okurken yüzlerinde beliren huzuru sizin için gözlemliyorum.

                Dostluğumuza ailenizin her yıl düzenlediği aile toplantısında manevi torunum olarak bu yıl yemekte yanımda olmanızı istiyorum diyerek yeni bir boyut kazandırmıştınız. Artık birbirimiz konuşmadan anlıyor nerede ne düşündüğümüzü sessizliğimizde bile çözümlüyorduk. Sizin yanınızda geçen her an özel, anlamlı ve unutulmaz oluyordu. Demirci’ye geldiğinizde hepimizi bir coşku kaplıyordu. Evinize gün boyu her yaş grubundan, her konumdan ziyaretçileriniz dolduruyordu. “Demirci’nin Muazzez Annesi” olmak da bu durumda sizi güçlü kılıyordu. İlerleyen yaşınıza rağmen yenileniyordunuz; yüzünüze renk, içinize huzur doluyordu.

                Demirci sizin için hep özeldi yaşamınız süresince memleketiniz her şeyden önde olmuştu. TRT Ömür Dediğin programı ekibini Demirci’ye davet ettiniz oysa ki Ankara’da size daha kolay ulaşabilirlerdi istemediniz… Sizin çekimlerinizden sonra iki kez daha Demirci’ye geldi “Ömür Dediğin” programı ekibi… İzmir Kız Lisesi’nden arandınız onlara da Demirci’de olduğunuz bir zamanda söz verdiniz Demirci’de yapıldı mezunlar çekiminiz. Okulunuzun size özel yaptırdığı plâketinizi en sevdiğiniz yerde Atıf Akın Kütüphanesi’nde özenle saklıyoruz. Ege’nin şirin yerlerinde yapılan aile toplantılarınızdan bir tanesini Demirci’de düzenlediniz tüm ailenizi Demirci’de yıllar sonra bir araya getirdiniz. Şimdi ise Özgen İZMİROĞLU “Demirci Eğitim Fakültemizde” öğrencilerimiz için Gözlem Evi yapılmasını sağlıyor. Tüm bunları memleketinize olan sevginiz, ilginiz, kopmayan gönül bağınızla gerçekleştirdiniz.

                Hatırlıyor musunuz? Evde Bakım Hizmetleri Demirci’de kaldığınız süre içerisinde düzenli olarak sizin takibinizi yapardı. Kontrole geldiğinde “Ben sizin kütüphanenizde TUS için çok çalıştım sizi tanımaktan çok mutluyum” demişti doktorunuz. O an nasıl da parlamıştı gözleriniz…

                2019 Haziran ayında Celal Bayar Üniversitesi Demirci Eğitim Fakültesi Mezuniyet Şenliklerinde “Öteye Mektup imza günü” etkinliğimize Demirci’deki tüm sevenleriniz sizin için gelmişti. Bir hafta süresince takip edeceksiniz diye sosyal medyadan fotoğraf paylaşımı ve canlı yayın yapmıştık. Siz de o süreyi evinizde geçirerek imza gününü sabırsızlıkla beklemiştiniz. Okurlarınız, dostlarınız, torunlarınız size dair kalp üzerinde notlar bırakmışlardı. Sonrasında birlikte hazırladığımız defterde yer alan notları tek tek özenle okumuştunuz. Şimdi ise kütüphanedeki müze bölümünde yerini aldı. Atıf Akın Kütüphanesi stantlarında her akşam sizin adınıza torunlarım, çocuklarım dediğiniz Demirci’deki dostlarınız, yakın çevreniz bekliyordu. Gece boyunca ziyaretçilere kendi hazırladıkları kahve ve çaydan ikram ediyorlardı. Yine sizin sayenizde;  sevgiyle çevrelenen güçlü bir bağ oluşmuştu kurulan stantta. Öteye Mektup yayınevinde bile kalmamıştı. Şehir dışından sizi tanıyanlara kargo ile gönderdiğimizi biliyorum. Stantları gezen gruplar birbirine sizin kitabınızı ısmarlıyordu. “Lütfen kütüphanen de benim bir anım olsun” diyordu. Tüm DEMİRCİ sizinle o akşam uzun uzun konuşma zamanı yakalamış, kitabınızı almanın huzurunu yaşamıştı. Sonrasında oluşan kitap ücretlerini yine o çok sevdiğiniz Atıf Akın Kütüphanesi bakım ve onarımı, kitap alınması ile değerlendirmiştik. Yani tam hayal ettiğiniz gibiydi okuyucular, çocuklar, kitaplar, bakım onarım hepsi gönüllülük esasında ilerliyordu. Her gün biri uğruyor “bir ihtiyaç var mı? Yardım ister misiniz?” diye soruyordu. Ama kolay da olmadı tam 3 ay sürdü düzenleme çalışmaları. Bu sürede Demirci’den herkes tüm kalbiyle desteklemişti bizi. En son gördüğünüzde artık gönül rahatlığıyla Ankara’ya dönebilirim demiştiniz.

                22 Şubat 2021 tarihinde Süleyman TOPUZ hocamız ile Atıf Akın Kütüphanesine kitap bağışında bulunan kişilere verilmek üzere “Teşekkür Belgesini” hazırlamıştık. Her zaman büyük bir özveriyle bizi kırmayan Halıkent Müstakil Bölge Gazetesi’nde size dair haberlere yer veren Cengizhan ERDEM ve  Namık Kemal ERDEM ile tasarımını yapmıştık. 23 Şubat Çarşamba günü Halk Eğitim Merkezi Diksiyon kursu grubumuzla Atıf Akın Kütüphanesi’nde buluşacak sizi görüntülü arayacak ve bu sürprizimizi sizinle paylaşacaktık. Ama bilmiyorduk sizin yolculuğunuzun başlamak üzere olduğunu… Her şeyden habersiz belki de hislerimizle vedalaşmıştık bizler de sizinle, sizden habersiz bu hazırlıkları yaparken… Veda haberinizi aldığımızda kütüphane ziyaretimizi erteledik ve sizi en sevdiklerinize emanet etmek için hazırlandık. Sizinle henüz tanışamadan, yokluğunuza üzülen gençlerimizle yaşadık o en zor günümüzü… Sizi; sizin sözlerinizin yer aldığı Ömür Dediğin programını izleterek tanıttık.. Heyecanla bekledikleri ziyaretimizi ertesi hafta yaptık. Ebediyen yaşamasını istediğiniz kütüphanenize üye oldular. Bu kez heyecanın yerini hüzün ve ziyaret defterinize bıraktıkları okuyamayacağınız veda notları aldı. Oysa ki hiç böyle hayal etmemişlerdi.

                Şimdi eseriniz siz olmadan yine okuyucusuyla buluşmaya devam ediyor. Ziyarete gelenler bu kez ziyaret defterinize size olan veda sözlerini yazıyorlar. İsmail DERMAN Bey öğrencilere sizi anlatıyor. Rafet EVRENSEL Amca sık sık uğrayarak desteğini ilgisini esirgemiyor. Bu sene ziyaretçi defterinizi okuyamayacaksınız ancak oğlunuz Naci AKIN; çok güzel bir düşünce ile “ÖTEYE VEDA” kitabının hazırlığında olduklarını paylaştı. İşte o gün biraz da olsa yine umutlandık. Sizin için de bir eser oluşturabileceğiz. Üzerinde çalıştığınız “Örgü Berenin Gizemi” yarım kalmıştı. Her geldiğinizde kitabınızın taslağını birlikte değerlendirirdik. Belki küçük bir cep kitaba dönüşebilir diye ümit ediyorum. Bizler çok şanslıydık sizin gibi parlayan bir yıldızı tanıdık. Birlikte sınırlı zamanlara unutulmaz anılar bıraktık. Sizin ışığınız hiç sönmeyecek ve bizler emanetiniz olan Atıf Akın Kütüphane’sini Demirci olarak her daim koruyacağız. Ruhun şad, Mekânın cennet olsun Muazzez Teyzem huzur içinde uyu...

                Artık, tüm sevdiklerine emanet ediyoruz seni…              

YAZARLAR