Dr. Müberra DURAN


Yaz Aylarında Beslenme ve İshal

"...sıcaklıkların etkisiyle artan terle birlikte su ve mineral kaybı sonucu, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri de görülebilmektedir..."


               Yaz aylarının başlaması ile artan hava sıcaklıkları birtakım sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Kalbin pompaladığı kan miktarında düşme, doku ve organlarda oksijenlenmede azalma, kalp atım sayısı ve kan basıncındaki artış nedeniyle yaz aylarında özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve koroner kalp hastalıklarında artış gözlenmektedir. Ayrıca sıcaklıkların etkisiyle artan terle birlikte su ve mineral kaybı sonucu, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri de görülebilmektedir. Yaz aylarında özellikle bebek ve çocuklarda ishal görülme sıklığı artmaktadır. Ayrıca sıcak havalarda besinlerin bozulma riski artmakta ve besin kaynaklı zehirlenmeler sık görülmektedir.

               Yaz sıcaklığından en çok etkilenenler çocuklar, yaşlılar, hamileler, kalp ve şeker hastalığı olan bireylerdir. Yaz aylarında sıklıkla görülen sağlık problemlerinin azaltılmasında sağlıklı beslenme ve bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi son derece önemlidir.

 

YAZ AYLARINA YÖNELİK SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ

               1. Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerin en az 3 ana ve 3 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır.

               2. Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Yaz aylarında yapılacak kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çaylar tercih edilmelidir.

               3. Yaz aylarında yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağların kullanımı, yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır.

               4. Yaz aylarında vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması önemlidir. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi gerekir.

               5. Kan şekerini hızla yükselten ve hızlı düşüren besinlerin tercih edilmemesi, basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi lifli besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir.

               6. Enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları, dondurma gibi tatlılar tercih edilmelidir.

               7. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için yeterli sıvı alımı önemlidir. Ayrıca, yaşamın her döneminde yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, her gün en az  2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir.

               8. Besin zehirlenmeleri, halk sağlığını yakından ilgilendiren ve özellikle yaz aylarında artan hastalıklardan biridir. Çoğunlukla hafif seyirli ve kısa süreli hastalıklar olmalarına karşın, zehirlenmeye yol açan besinle ve kişiyle ilgili bazı faktörler hastalığın zaman-zaman daha ağır seyretmesine hatta ölümcül olmasına yol açabilmektedir. Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulan potansiyel riskli besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir.

               9. Yaz aylarında özellikle rota virüslerden kaynaklanan bebek ve çocuklarda yaygın olarak görülen ishallerin önlenmesinde el temizliği ile sebze ve meyveleri yemeden önce iyice yıkamak çok önemli olup, ishali olanlar en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

 

               İSHAL

               İshal vakalarının özellikle bebek ve çocuklarda tehlike oluşturabilmektedir. Anne ve babalar, doktora danışmadan kesinlikle ishal kesici ilaçlar kullanmamalıdırlar. Bebeklere ilk altı ayda mutlaka anne sütü verilmelidir.

               Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her yıl üç bin çocuk ishal yüzünden yaşamını yitiriyor.

 

               Beslenme ve hijyene dikkat

               İshalli hastaların beslenmesine çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Özellikle 0-2 yaş gurubundaki çocuklarda yaz aylarında sık görülen ishal, hızlı sıvı kaybı nedeniyle ölümlere neden olmakta; beslenme yetersizliği ve büyüme geriliğine yol açabildiğini belirtiyor.

               Bebeklerde ishal oluşumunu artıran etkenler büyük ölçüde; "ilk altı ay anne sütüne gereken önemin verilmemesi, biberon ve emzik temizliğinin iyi yapılmaması, pişmiş yiyeceklerin oda ısısında uzun süre bekletilmesi, tuvaletten sonra ellerin iyi yıkanmaması ve evde kanalizasyon sisteminin olmaması"dır.

               İshalli çocuğa gereksiz verilen antibiyotikler de iştahı azaltmakta, bağırsak florasını bozarak, yani bağırsağımızdaki yararlı bakterileri de öldürerek, ishal süresini uzatabilmektedir.

 

               Şeker verilmemeli

               İshal olan çocuklara şekerli gıdaların az verilmesi gerekmektedir. Patates haşlanarak yedirildiğinde bileşimindeki nişastanın su tutucu özelliğinden dolayı ishalli hastalara faydalıdır. Yoğurt ile karıştırılması çok daha iyi sonuç vermektedir. Yoğurtta laktoz (şeker) miktarı fermantasyon ile yüzde 20 azalmaktadır. Özellikle ayran olarak içilmesi su gereksinimini de karşılamaktadır.

               Ateşi çok yüksek,   karın  ağrısı ve krampları çok fazla, dışkısı kanlı olan ve iki gün içinde düzelmeyen ishal durumlarında mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir.

YAZARLAR