Mustafa KAYA

Tarih: 29.05.2024 02:27

YİTTİKÇE YİTEN NEZAKETİMİZ

Facebook Twitter Linked-in

Yıllar yıllar önce bir kitap okumuştum. Kitabın yazarını ve konusunu hatırlıyordum da kitabın adını hatırlayamamıştım. Google Efendi'ye sordum ve yazarın tüm kitaplarının adını ve daha fazlası künyesini çıkardı bana. Leo Buscaglia: Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek.

               Bundan 30 yıl önce okuduğum bu kitabı, o zamanlar tavsiye etmezdim. Çünkü o zamanlar, kitabın içeriğinde anlatılan ve yazarın yaptığı ve tavsiye ettiği nezaket kuralları Anadolu'da veya Trakya’sı ile beraber güzel ülkemde, zaten vardı ve yapılmadığında yapmayan neredeyse dövülürdü. Gayet net hatırlıyorum yazar: “asansöre bindiğimde hiç tanımadığım adama selam verdim, adam çok şaşırdı. Apartmanda asansöre binerken hep selam verdim ve en sonunda -belki de sadece bana- asansörde selam verenleri görür oldum.”

         Yukarıdaki paragrafta anlatılanları ve daha buna benzer bizim örfümüzün olmaz ise olmazlarını anlatan yazarı şaşırarak okumuştum, o zamanlar. Aklınıza, Demirci'de bunları devamlı görüyor olman seni şaşırtmıştır tabii, büyükşehirlerde olsaydın görmezdin dediğinizi duyar gibiyim. Bu cümleyi şimdiye bakarak söylüyor olsanız da; yanılıyorsunuz. Bu kitabı okuduğumda, okumak için İstanbul'a gitmiş ve 2-3 senesini de apartman hayatında geçirmiş bir vatandaştım. Ve yine o tarihlerde herkes birbirine en azından Allah'ın selamını verir ve dahası, hal hatır soranların sayısı oldukça fazla olurdu.

               “Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek” adlı kitabı yıllar sonra hatırlamama sebep olan olaylar zinciri, Demirci gibi memleketin mazbut ve muhafazakâr bir ilçesinde bile örfi özelliklerimizi yitirdiğimizi veya örfümüzün gereklerinin oldukça az kaldığını görmem dolayısıyladır. Korkarım insani özelliklerimizi de yitirip, hayatımızı, hayvani bir yaşam tarzına dönüştüreceğiz. 

               Konumuz ile ilgili deyim yerindeyse; bu toplumda yüzyıllardır var olan dini, örfi ve ahlaki özelliklerimizin günümüze uyarlanmış ve son 10 - 15 yılda iyice dejenere olmaya başlamış nezaket kurallarından bazılarını size sunayım. Önce kendimize, sonra neslimize diyerek alıntı paragrafla baş başa bırakayım bu gün sizi. Sonra üzerinde çalışırız her bir maddenin. Ama mutlaka soruda kadar okuyun, Çünkü kendinizin de, kendinizden düzeltmesini isteyeceğiniz nezaket kurallarını bulacağız bu maddelerde. Hadi başlayalım:

               1. Makamınız ve mevkiiniz ne olursa olsun, size “siz” diye hitap edene “sen” demeyin.

               2. Ödünç aldığınız parayı, parayı veren kişi hatırlamadan önce iade edin. Bu sizin dürüstlüğünüzü ve karakterinizi gösterir. Aynı şey para haricindeki diğer şeyler için de geçerlidir.

               3. Biri size yemek ısmarlarken asla menüdeki pahalı yemeği sipariş etmeyin. Mümkünse ısmarlayanın seçtikleri yiyecekleri kendiniz için de sipariş etmelerini isteyin.

               4. Hiç kimseye "ah, yani henüz evli değil misin?" "çocuğun yok mu?" "neden bir ev almadın?" veya "neden bir araba almıyorsun?" gibi garip sorular sormayın. Bunlar sizin sorununuz değildir.

               5. Arkanızdan gelen kişi için daima kapıyı açın. Erkek ya da kadın, yaşlı ya da genç olması fark etmez. Toplum içinde birine iyi davranmak sizi küçültmez.

               6. Bir arkadaşınız sizin için bir ödeme yaptıysa, bir sonraki ödemeyi siz yapmaya çalışın.

               7. Farklı görüşlere saygı gösterin. Unut-mayın, birinin 6 gördüğü, size 9 görünebilir. Ayrıca, farklı görüşler alternatif olarak kıymetlidirler.

               8. İnsanların konuşmasını asla kesmeyin. Sözlerini bitirmelerine izin verin. Dediklerinin hepsini duyun ve hepsini anlamaya çalışın.

               9. Konuşurken gereksiz konulara girmeyin. Asıl konuyu anlaşılır şekilde anlatmaya çalışın.

               10. Bir kişiye şaka yaptığınızda o kişi bundan hoşlanmazsa, durun ve bir daha asla yapmayın.

               11. İyi bir şey gördüğünüzde insanları daha fazlasını yapmaya teşvik edin ve ne kadar minnettar olduğunuzu gösterin.

               12. Biri size yardım ederken "teşekkür ederim" deyin. Teşekkür ifade eden kelimeleri en çok kullandığınız kelimeler haline getirin.

               13. Arkadaşlarınızı kalabalıklar içinde değil baş başayken eleştirin.

               14. Birinin kilosu hakkında yorum yapmak için hiçbir zaman bir neden yoktur. İlla bir şey diyeceksek "harika görünüyorsun!" demek yeterlidir. Kilo vermek hakkında konuşmak istiyorsa, zaten bunu yapacaktır.

               15. Biri size telefonunda bir fotoğraf gösterdiğinde sola ve ya sağa kaydırmayın. Sırada ne olduğunu asla bilemezsiniz.

               16. Sokakta biriyle konuşuyorsanız güneş gözlüğünüzü çıkarın. Bu bir saygı göstergesidir. Göz teması konuşma kadar önemlidir.

               17. Yoksulların ortasında asla zenginliğinizden bahsetmeyin. Benzer şekilde, çocuğu olmayanların yanında çocuklarınız hakkında konuşmayın. Bu; benzeri durumlar için de geçerlidir.

               18. Sahip olduklarınız size emanettir ve emanetin sahibi emaneti verdiği gibi her an alabilir de. Size emanet verilenleri (güzellik, ev, eşya, çocuk, araba vb.) o emanetlerin verilmediği insan ları düşünerek ve onların yerine kendinizi koyarak paylaşmayın.

               19. Yüz yüzeyken söyleyemeyeceğiniz sözleri, söyleyemeyeceğiniz biçimde, söyleyemeyeceğiniz kişilere arkasından / sosyal medyadan söylemeyiniz....

 

               Buradan hem çok dersler hem de çok yazılar çıkacak. İrdeleyeceğiz: kötü gidişi durduruncaya ve iyiye doğru hızla yol alıncaya kadar…

İşiniz, gücünüz rast gitsin! 

 

               Hadi kolay gelsin!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —