Toplumsal emanetlerimiz olarak vasıflandırabileceğimiz engellilerimiz, maddi ve manevi ihtiyaçlarını sorunsuzca karşı-lama, doğuştan Allah'ın kendilerine bahşettiği yetenekleri değerlendirebilme hakkına sahiptir. İnsan olmak, 'engelsiz' bir hayatı hak etmektir. Duygu ve düşüncelerindeki engelleri atarak hep birlikte fiziksel engellerin üstesinden gelmektir. İnsanlık ailesinin her ferdinin huzur ve güven içinde hayatını sürdürebilmesi için emek vermektir.
Bir engelliye maddi ve manevi ihtiyaçlarını giderme konusunda yardım etmenin Allah katında sadaka değerindedir.
Unutulmamalıdır ki, peygamberimizin ifadesine göre, görme engelli birine rehberlik etmek, işitme ve konuşma engelli birine anlayacağı bir şekilde anlatmak, bir ihtiyacı konusunda yol göstermemizi isteyen birine yol göstermek, derman arayan dertliye yardım etmek, yürüme güçlüğü çeken bir insanın koluna girip destek olmak ve konuşmakta zorlanan bir insanın meramını ifade etmek sadakadır. Dünya bir imtihan sahnesidir. Varlığın da, yokluğun da, engellerin de birer imtihan olduğunu bilmemiz gerekir.
Varlığın sınavı da yokluk kadar ağırdır. Engeller ve mahrumiyetler bazen görünür, bazense gizlidir. Yüreğine iyilik karşısında engel koyan, zihnini hakikate ulaştıran yolu, engellerle kapatan nice insan, görünmez engellerle yaşamakta değil midir? Dünyadaki engellerin en büyüğü ise duygu ve davranışlarımızla oluşturduğumuz aşılmaz kayalıklardır.
Bir insanın Allah katında değer kazanmasının, fiziksel özellikleriyle değil, gönül zenginliğiyle ve davranışlarıyla mümkün olacağı unutulmamalıdır.
Ahmet AKKOÇ Şube Müdürü